Karadeniz Bölgesi’nde günlük doğal gaz üretiminin 8.8 milyon metreküpe ulaştığını belirten Bayraktar, bu gelişmenin Türkiye için büyük bir adım olduğunu ifade etti. Türkiye’nin 3.8 milyon hanesinin doğal gaz ihtiyacını kendisinin karşıladığını vurgulayan Bayraktar, nisan ayının sonunda üretilen gaz miktarının 9.5 milyon metreküpe ulaşacağını söyledi. Bu bağlamda, Karadeniz Sakarya Gaz Sahası’nın birinci fazının tamamlanmasıyla birlikte önümüzdeki yıl bu üretim miktarını iki katına çıkaracaklarını açıkladı. Bu hedef doğrultusunda Türkiye’nin yıllık 7.5 milyar metreküp doğal gaz üreteceği öngörülmekte. Bayraktar, Cumhuriyet tarihinin tamamında üretilen gaz miktarının neredeyse 50 katına ulaşıldığını vurgulayarak, bu durumun Türkiye’nin enerji bağımsızlığı açısından ne denli önemli olduğunu belirtmiştir.
Bayraktar, Türkiye’nin enerji verimliliğindeki potansiyeline de dikkat çekerek, enerji verimliliğinin sadece enerji sektöründe değil, aynı zamanda binalar, ulaştırma, tarım ve sanayi gibi birçok alanda da önemli fırsatlar sunduğunu kaydetti. Bu durum, enerji verimliliğinin çok yönlü bir konu olduğunu ve Türkiye’nin enerji politikasında merkezi bir role sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Bayraktar, ülkedeki enerji verimliliğinin, Türkiye’nin enerji dönüşümünde ilk sırada değil, sıfırıncı öncelik olduğunu, dolayısıyla enerji verimliliği konusunda atılacak adımların büyük önem taşıdığını ifade etti.
Bu bağlamda, Bayraktar, Türkiye’nin enerji verimliliğini artırmak, yenilenebilir enerji kaynaklarını daha etkin kullanmak, petrol ve doğal gaz üretimini geliştirmek, nükleer enerjiyi entegre etmek, kritik madenleri değerlendirmek ve tüm bunları destekleyecek enerji altyapısını güçlendirmek gibi politikalar yürütüldüğünü belirtti. Kapsamlı bir enerji dönüşümü programı çerçevesinde hareket ettiklerini vurgulayan Bayraktar, ülkelerin 2053 hedeflerine ulaşmak için böyle bir dönüşüm sürecinin şart olduğunu dile getirdi.
Bu gelişmeler, Türkiye’nin enerji alanındaki bağımsızlığını artırma çabalarının bir parçası olarak değerlendirilebilir. Enerji verimliliğinin sağlanması, hem maliyetlerin düşürülmesine hem de çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlayacaktır. Türkiye’nin bu alandaki hedefleri, sadece doğal gaz üretiminde değil, diğer enerji kaynaklarında da çeşitliliği artıracak stratejilerin geliştirilmesiyle ilişkili olarak ilerleyecek. Bayraktar’ın açıklamaları, ülkenin enerji politikaları ve stratejileri açısından dönüm noktası niteliği taşımakta ve gelecekteki yatırımların yön verme potansiyelini göstermektedir.
