Kıbrıs’ta 20 Aralık 1963’ü 21 Aralık’a bağlayan gece, terör örgütü EOKA militanlarının Kıbrıs Türklerine yönelik başlattığı ve tarih kitaplarına “Kanlı Noel” olarak geçen katliamın üstünden 61 yıl geçti. Bu katliamda, 364 kişi hayatını kaybetti ve 103 Türk köyü terke zorlandı. Kanlı Noel olayı, Ada’daki toplumlar arası çatışmaların da patlak verme sebebi oldu.
Rumların gerçekleştirdiği ilk saldırılarda, Lefkoşa’da 92 Türk öldü, 146 kişi ise yaralandı. EOKA’nın ilk büyük katliamı, 23 Aralık 1963’te Lefkoşa’nın Ayvasıl köyünde meydana geldi. Burada 21 Kıbrıs Türkü esir alındı, elleri bağlandıktan sonra katledildi ve toplu bir mezara gömüldü. Bu olay, Kıbrıs Türkleri üzerindeki baskının ve saldırıların başlangıcını simgeliyor.
Rum çeteleri, 24 Aralık 1963’te Lefkoşa’nın Kumsal bölgesine yaptığı saldırılarda Kıbrıs Türk Alayı’nda görevli Binbaşı Nihat İlhan’ın eşi Mürüvet ve üç çocuğunu da vahşice katletti. Bu olay “Kumsal Katliamı” ya da “Banyo Katliamı” olarak tarih kaydına geçirildi. Binbaşı İlhan’ın evinin banyo küvetinde, ailesinin ölü bedenleri bulundu. Bu baskının yapıldığı yer, daha sonra Barbarlık Müzesi olarak ziyarete açıldı.
KANLI NOEL ÖNCESİ VE SONRASI…
1974 Kıbrıs Barış Harekatı’na katılan 83 yaşındaki Metin Aybars, “Türkleri 48 saat içinde gömecekleri yerleri bile planladılar” derken o dönemde yaşadığı anıları, Kanlı Noel’in öncesini ve sonrasını aktardı.

Aybars, “O günlerde Yunanlıları bir hayal sardı. Büyük İskender nereye gittiyse, Yunanlılar ‘Orası bizimdir’ dediler.” diyor. Daha sonra, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa ülkeleri işgal edilirken, Yunanlılar, “Biz bu İngilizlerden alalım adayı.” dediler.
Savaşın başlamasıyla birlikte İngiltere, Yunanistan’a savaş katılımında bulunması karşılığında Kıbrıs’ı vereceğini söyledi. Bu durum, Kıbrıs Türklerinde gerginliğe sebep oldu. Mahalleler, Yunanistan’la birleşme talebinde bulunan eylemlere sahne olmaya başladı. 1955’te Kıbrıs’taki İngiliz yönetimi altında, Yunanlılar silahlı mücadele başlattı.