Büyükgümüş, sosyal medya platformu üzerinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkında yürütülen bir soruşturmada yeni bulunan kamera görüntüleri ile ilgili şaşırtıcı açıklamalar yaptı. Bu açıklamalar, İBB Başkan’ı Ekrem İmamoğlu’na yönelik ciddi iddialar içermekte.
Ahmet Büyükgümüş, bu konudaki görüşlerini şu şekilde ifade etti: “Ekrem İmamoğlu, bir otel salonunda gizli toplantılar gerçekleştiriyor. Toplantının başlamasından önce, korumaları güvenlik kameralarını bantla kapatma işlemi gerçekleştiriyor. Salona iki büyük valiz taşınıyor. 16 milyon İstanbullunun kişisel verilerini yabancı şirketlere peşkeş çekenler, kamera bantlama işlemine ‘kişisel verilerin korunması’ adı altında bir kılıf uyduruyor.”
Büyükgümüş, durumu eleştirerek, “Bu kişiler, sinyal kesici taşıma eylemini ise ‘terör tehdidi’ bahanesiyle savunma cüreti gösteriyor. Eğer gerçekten korkunuz terörizmse, neden şeffaflığı artırmak yerine kayıtları gizlemeye çalışıyorsunuz? Verilen cevap çok basit; aslında korkulan şey terör değil, yakalanmaktır.” şeklinde devam etti. Bu açıklamalar, İBB’nin belirli bazı bilgileri gizleme çabası içinde olduğunu ima etmektedir.
Büyükgümüş, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Şu kesin, eğer birileri belediyeyi hakkıyla yönetmeyi amaçlıyorsa, ne kamera gizler ne de yanında sinyal kesici taşır. Bunu kabul etmek gerek. Şimdi, herkesin sorması gereken bir soru var: Neyi sakladınız? Kapalı kapılar ardında neyin pazarlığını yaptınız?”
Bu ifadeler, Büyükgümüş’ün, İstanbul Büyükşehir Belediyesi üzerinde bir baskı kurarak şeffaflık arayışından vazgeçtiği ve gizli işler peşinde koştuğu suçlamalarına işaret ediyor. İBB başkanının bu tür gizli toplantılar yapıyor olması ve güvenlik önlemleri alması, kamuoyunda büyük bir tartışma yaratacağa benziyor.
Ayrıca, bu durum, kamuoyunun İBB’nin yönetim şekli ve şeffaflığı konusundaki algısını da zedeleyebilir. Büyükgümüş’ün yaptığı açıklamalar, yerel yönetimler için halkın güveninin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. İBB’nin, halkın kendisinden beklediği şeffaflık ve dürüstlük eksikliğinin, yönetimde bir soruna yol açabileceği aşikar.
Sonuç olarak, Ahmet Büyükgümüş’ün yukarıda bahsedilen açıklamaları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni ve Ekrem İmamoğlu’nu zor bir duruma sokmakta. Bu tür iddialar ve açıklamalar, hem siyasi arenada hem de kent yönetimi konusunda önemli sonuçlar doğurabilir. Herkesin merak ettiği sorular, şimdilik cevapsız kalmakta ve konunun daha fazla araştırılması gerektiği izlenimini vermekte.