Ankara Batı 5. Ağır Ceza Mahkemesi‘nde gerçekleşen duruşmada, tutuksuz yargılanan apartman yöneticisi Yılmaz Güney ile itfaiye görevlileri Bayram Babatürk, Buğra Yalabık ve Ercan Akyıldız hazır bulundu. Duruşmaya müştekilerin avukatları da katıldı. Mahkeme Başkanı, daha önceki celsede savcının esas hakkındaki mütalaasını sunduğunu hatırlatarak sanıklara son savunmalarını yapmaları için söz verdi.
Sanık Buğra Yalabık, Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından görevlendirildiğini ve olay yerinde yeni olduğundan verilen emirlerin dışına çıkmadığını, Ercan Akyıldız’ın verdiği talimatta bir yanlışlık görmediğini belirterek beraatini talep etti. Diğer sanık Bayram Babatürk ise, olay anında asansörün makine dairesinin anahtarını bulmakla meşgul olduğunu ve olayı görüp müdahale etmeye çalıştığını, fakat zamanında yetişemediğini dile getirdi. Suçsuz olduğunu söyleyerek beraatini talep etti.
Sanıklar Yılmaz Güney ve Ercan Akyıldız, üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmediklerini ifade ederek beraat talebinde bulundu. Müşteki avukatları ise olayın bilirkişi raporları ve tanık ifadeleriyle açığa çıktığını, yanlış müdahalenin sonucunda bu tür suçlara hafif cezalar verilmesinin kamuoyunda adalete karşı güven eksikliği yaratacağını savunarak sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istedi.
Hayatını kaybeden Beren Su Bolat’ın annesi Ayşegül Bolat, sanıkların pişmanlık hissetmedikleri fikrini belirterek, “Kızımın panikleyip kendini attığını söylediler. Vicdanlarının olduğunu düşünmüyorum. Bu, engellenebilir bir ölümdü. Hakkımı helal etmiyorum.” diyerek sanıklara en ağır cezanın verilmesini talep etti.
Duruşmanın ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Sanık Buğra Yalabık ve Bayram Babatürk’e “taksirle ölüme neden olma” suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi ve bu ceza 76 bin lira adli para cezasına çevrildi. Ercan Akyıldız’a ise aynı suçtan 2 yıl 11 ay hapis cezasına karar verildi ve bu ceza 106 bin lira adli para cezasına çevrildi. Yılmaz Güney’in beraatine hükmedildi.
İDDİANAMEDEN
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, olayın 23 Temmuz’da Fevzi Çakmak Mahallesi’ndeki bir apartmanın asansöründe Beren Su Bolat ile Turan Efe Doğan’ın mahsur kalması sırasında, itfaiye ekiplerinin kurtarma faaliyeti gerçekleştirirken Bolat’ın asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetmesi olayına dair bilgiler yer alıyordu. Doğan ise kurtarma esnasında yaralanmıştı. İddianamede, itfaiye görevlisi sanıkların kurtarma faaliyetlerinde yasaya uygun hareket etmedikleri ve gerekli tedbirleri almadıkları dile getirildi.
Sanıkların asansörün “güvenli kat” alanına indirilmediği ve tehlikeli durumun kontrol altına alınmadığı, bu durumun kazaya neden olduğuna dikkat çekilmişti. Aynı zamanda apartman yöneticisi Yılmaz Güney’in asansör bakımını zamanında yaptırmaması, kurtarma talimatlarını asamaması ve eğitimli kurtarma personeli görevlendirmemesi gibi sebeplerle “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlamaları ile karşı karşıya kaldıkları belirtilmişti. İddida, sanıkların 3’er yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmaları önerildi.