23 Ekim 2023 tarihinde, İstanbul’un Silivri açıklarında saat 12.49’da 6.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu sarsıntı, çevre iller olan Sakarya gibi yerlerde de hissedildi ve özellikle bu bölgede büyük bir panik yaratarak vatandaşların sokağa dökülmesine neden oldu. Deprem esnasında çok sayıda yurttaş, güvenli bir alan bulmak amacıyla binalardan dışarı çıktı. Örneğin, bir hamamda bulunan kişilerin peştemal ile sokağa çıktıkları, bir binada da işçilerin deprem korkusuna aldırış etmeksizin çalışmalarına devam ettikleri gözlemlendi.
Deprem anındaki anlar, birçok kişi için unutulmaz bir korku anı haline geldi. Marmara Denizi’nde meydana gelen depremin ardından, camide namaz kılmakta olan Ali Yeşil, sosyal medya aracılığıyla depremin büyüklüğünü öğrenirken büyük bir endişe yaşadı. “Camiye namaza gelmiştim. İstanbul’da meydana gelen depremi cep telefonunda okurken Adapazarı merkezde de meydana geldi” diyen Yeşil, depremin tahminen 30-40 saniye sürdüğünü ifade etti. Ayrıca, 17 Ağustos 1999 depreminde yaşadıklarını aklına getirerek, bu tür durumlarda daha fazla tedbir alınmasını istedi. “Her şeyden daha önemlisi tedbir, takdir Allah’ın,” şeklinde sözlerini sonlandırdı.
Deprem sonrası Sakarya Valiliği tarafından yapılan açıklamada, “İstanbul merkezli 6.2 büyüklüğünde meydana gelen deprem ilimizde de hissedilmiştir. Ancak şu ana kadar kamu kurum ve kuruluşlarımıza herhangi bir aksaklık veya olumsuzluk bildirilmemiştir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” ifadelerine yer verildi. Bu açıklama ile, Sakarya’daki vatandaşlar arasında oluşan tedirginliği azaltmayı hedeflendi. Depremin ardından halkın da böyle bir olayla karşılaştığında, hem devlet kurumlarının hem de bireylerin nasıl tepki vereceğinin önemli olduğu bir kere daha görünmüş oldu.
6.2 büyüklüğündeki bu deprem, Türkiye’nin özellikle Marmara bölgesinin deprem kuşağında yer alması nedeniyle, her daim olabileceği önceden tahmin edilen bir olaydı. Fakat, yaşanan panik ve kaygı, deprem gerçeğinin halk üzerinde yarattığı psikolojik tesiri de doğrular nitelikte. İnsanlar, geçmişte yaşadıkları büyük depremlerden edinmiş oldukları deneyimler nedeniyle, her yeni sarsıntıda benzer duygulara kapılmakta ve güvenli bölgeleri tercih etmektedir.
Sonuç olarak, İstanbul’un Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, çevre illerde önemli korkulara neden oldu. Depremin insanların sosyal davranışlarının ne denli hızlı değişebileceğini gözler önüne serdiği kadar, resmi makamların da hızlı ve net bir iletişim kurarak toplumu bilgilendirmesi gerektiğini gösterdi. Devletin ve yerel yönetimlerin, depremlerle ilgili hazırlıklarını ve halkı bilinçlendirme çalışmalarını artırmaları gerektiği aşikardır.
