İsrail Hava Kuvvetleri, 2023 yılının Kasım ayının sonlarında Perşembe gecesi, “İsrail’e yönelik onlarca roketin fırlatıldığı bilinen bir üste iki terörist tespit edildiğini” belirterek, mevcut ateşkesin ihlal edildiğini ifade etti. Bu açıklamanın ardından işgal ordusu, “Güney Lübnan’daki teröristlere karşı hassas hava saldırıları düzenledik” şeklinde bir bilgilendirmede bulundu. Bu gelişmeler, bölgedeki gerilimin yeniden tırmandığını gösteriyor.
İsrail basını, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) Güney Lübnan’da operasyonlarına devam ettiğini bildirdi. Sidon’da gerçekleştirilen iki ayrı saldırının detayları ise, IDF’in “iki terörist tespit ettik” şeklindeki açıklamalarına dayanarak verildi. Bu saldırılar, İsrail’in ulusal güvenlik önlemleri kapsamında gerçekleştirilmiş olup, askeri stratejilerin bir parçası olarak değerlendirildi.
NETANYAHU’NUN ‘TALİMATI’
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, ateşkesten sonraki ilk röportajında, Lübnan’daki ateşkesin “kısa sürebileceği” uyarısında bulundu. Netanyahu, İsrail ordusuna Hizbullah’ın ateşkesi bozması durumunda “şiddetli” saldırılar için hazırlanmaları talimatını verdi. Netanyahu’nun ifadesine göre, “Anlaşmanın ağır bir şekilde ihlal edilmesi halinde, İsrail ordusuna şiddetli bir savaşa hazırlanma talimatı verdim” dedi. Bu açıklama, İsrail’in mevcut durum karşısındaki kararlılığını ve savunma stratejilerini gözler önüne seriyor.
Hizbullah ise bu gelişmelerin hemen ardından ateşkes sonrası yaptığı ilk açıklamada, “ellerin tetikte” olduğu mesajını iletti. Hizbullah, “Savaşçılarımızın gözleri, düşmanın sınır ötesindeki hareketleri ve geri çekilme süreci üzerinde olacak, elleri ise Lübnan’ın egemenliğini savunmak üzere her an tetikte kalacaktır” ifadesiyle, çatışma ortamında kendisini savunmaya devam edeceğini belirtti. Bu durum, her iki tarafın da gerginliğin daha da tırmanabileceği bir ruh hali içinde olduğunu ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, demografik ve politik dinamiklerin karmaşık olduğu bu bölge, sürekli bir gerginlik ve çatışma ortamı ile karşı karşıya. İsrail’in hava saldırıları ve Hizbullah’ın radar durumundaki hazırlıkları, bölgedeki ateşkese dair endişeleri artırıyor. Hem Netanyahu’nun hem de Hizbullah’ın açıklamaları, sush işgal şartları altında mücadelenin durmaksızın devam edeceğine işaret ederken, bu durum sivil halk üzerindeki etkileri ile de dikkat çekmekte. Bütün bu gelişmeler, Lübnan ile İsrail arasındaki silahlı çatışmaların ve ateşkes süreçlerinin ne denli kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.