Erakçi, X adlı sosyal medya platformunda yaptığı bir paylaşımda, “İran ve ABD, cumartesi günü Umman’da üst düzey dolaylı görüşmelerde bir araya gelecek. Bu buluşma, hem bir fırsat hem de bir test niteliği taşıyor. Top tamamen ABD tarafında.” şeklinde ifadeler kullandı. Bu açıklamalar, uzun süredir devam eden İran-ABD gerginliğinin yeniden gündeme gelmesine neden oldu.
2018 yılında, o dönemdeki ABD Başkanı Donald Trump, İran ile imzalanan nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilme kararı almıştı. Geçtiğimiz ay, Trump, İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’e doğrudan nükleer müzakerelere ilişkin bir mektup gönderdi. Bu mektupta bazı tehditlerin de yer aldığı belirtildi. İran, buna Umman üzerinden yanıt vererek, tehdit ve baskı altında doğrudan müzakere yapamayacaklarını, sadece dolaylı görüşmelere açık olduklarını duyurdu.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, dün düzenlediği basın toplantısında, önerdikleri dolaylı müzakere formatı için ABD’nin kararını beklediklerini ifade etti. Bekayi, arabuluculuk için Umman’ın öncelikli aday olduğunu vurguladı. Bu durum, Umman’ın diplomatik ilişkilerdeki rolünü tekrar ön plana çıkarıyor.
Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump, insanlığa karşı işlenen suçlardan dolayı Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hakkında tutuklama kararı çıkarılan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da düzenlediği görüşmeden sonra, cumartesi günü İran ile ABD arasında doğrudan bir görüşme yapılacağını öne sürdü. Trump, “anlaşma sağlanamazsa, İran büyük tehlikeye girecektir.” şeklinde açıklamalarda bulundu. Bu ifadeler, görüşmenin olası sonuçları konusunda spekülasyonları arttırdı.
Bu gelişmeler, özellikle Orta Doğu’daki jeopolitik dengenin nasıl şekilleneceği noktasında önemli bir rol oynamaktadır. İran ve ABD arasında süregelen gerilim, hem bölgesel hem de küresel etkileri olabilecek tartışmalara yol açmaktadır. Dolaylı görüşmelerin Umman’da gerçekleştirilecek olması, bu sürecin ne denli dikkatle izlendiğini ve diplomatik manevraların önemini gözler önüne seriyor.
Bölgedeki tüm taraflar, bu görüşmelerin sonuçlarını merakla bekliyor. Özellikle İran’ın nükleer programı ve ABD’nin tutumu, dünya genelinde dikkat çekmektedir. İran, uluslararası toplulukla ilişkilerini geliştirmek ve nükleer enerji alanındaki faaliyetlerini sürdürmek istiyor. Ancak, ABD’nin baskıları ve tehditleri, İran’ın bu hedeflerine ulaşmasını zorlaştırmakta.
Sonuç olarak, Umman’da gerçekleştirilecek bu dolaylı görüşmeler, İran ve ABD için önemli bir dönüm noktası olabilir. Her iki tarafın da uzlaşmacı bir tutum benimsemesi, bölgedeki gerilimi azaltma konusunda faydalı olabilir. Ancak sürecin nasıl ilerleyeceği ve ne tür sonuçlar doğuracağı ise belirsizliğini koruyor.
