İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ABD ile Umman aracılığıyla yürütülen nükleer müzakerelerin oldukça ciddi bir aşamada olduğunu belirtmiş ve bu süreçte anlaşma sağlama niyetinde olduklarını ifade etmiştir. Ancak, kendisinin belirttiği gibi, İran barışçıl nükleer programının tamamen sonlandırılmasını kabul etmeyecektir.
İran’ın resmi haber ajansı IRNA tarafından bildirilen habere göre, Pezeşkiyan, başkent Tahran‘da gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısında bu konuları dile getirmiştir. Ülkesi için nükleer silah hedefinin olmadığını ve hiçbir zaman olmadığını vurgulayan Pezeşkiyan, Rehber olarak bilinen Ayetullah Ali Hamaney‘in fetvasını referans göstererek, nükleer silah üretimine yönelik her türlü eylemin yasak olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, İran’ın tüm nükleer tesislerinden vazgeçmesi yönündeki taleplerin de kabul edilemeyeceğini belirtmiştir. Bu durum, İran’ın barışçıl nükleer faaliyetlerini kararlılıkla sürdürme iradesini gözler önüne sermektedir.
Pezeşkiyan, “Müzakereler ve bir anlaşma arayışı konusunda ciddiyiz.” diyerek, barış istemelerinin müzakere etmelerinde temel bir motivasyon olduğunu vurgulamıştır. “Biz bölgede barış ve güvenlik arayan bir ülkeyiz. Bölge ülkelerinin kardeş olduğuna, barış ve uyum içinde birlikte yaşadıklarına inanıyoruz.” şeklinde ifadelerde bulunarak, dış müdahalelere karşı duruşlarını ortaya koymuştur. Pezeşkiyan, bölgede güvensizlik ve huzursuzluğa yol açan tarafın Siyonist rejim (İsrail) olduğunu belirterek, bu durumun sonlandırılmasının önemine dikkat çekmiştir.
Sonuç olarak, Pezeşkiyan’ın açıklamaları, İran’ın nükleer silah elde etme niyetinde olmadığını ve uluslararası toplumla barışçıl bir şekilde ilişkilerini geliştirmeye açık olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, barışçıl nükleer faaliyetlerin de devam edeceği ifadesi, İran’ın bu alandaki ulusal çıkarlarına olan bağlılığını ortaya koymaktadır. Nükleer müzakereler sürecinde, İran’ın kendine has ihtiyaçları ve önceliklerinin olduğu anlaşılmaktadır. Müzakerelerden sonuç alındığı takdirde, İran’ın nükleer politikalarının ve bölgedeki rolünün şekilleneceği öngörülmektedir. Pezeşkiyan’ın ifadeleri, birleşik bir bölge vizyonunu ve karşılıklı güvenin sağlanmasının önemini vurgulamaktadır.