İran’ın yarı resmi haber ajansı Tesnim’in bildirdiğine göre, İran Devrim Muhafızları Komutanı General Hüseyin Selami, başkent Tahran’da gerçekleşen bir törende önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, ülkesinin büyük fitnelerin ortasında olduğunu iddia eden Selami, mevcut durumu ciddi bir tehlike olarak nitelendirdi.
Selami, “Bugün tüm düşmanlar kılıçlarını bize çekmiş durumdalar” diyerek, İran’ın karşı karşıya olduğu tehditleri vurguladı. Devletin ulusal güvenliğinin coğrafi sınırlarla doğrudan ilişkili olduğunu dile getiren Selami, “Bugün coğrafi sınırlarımız, ulusal güvenliğimizin sınırlarıdır” ifadelerini kullandı. Özellikle, düşmanın bu sınırlara yönelik herhangi bir saldırısı durumunda, bunun sonuçlarının oldukça yıkıcı olabileceği uyarısını yaptı: “Düşman bu sınırlardan bir delik açarsa, bunu kapatmak çok zor olacaktır.”
Asya’daki gelişmelere dikkat çeken Selami, bazı Müslüman grupların mücadelesine değindi. Filistinlilerin, taşlarla mücadele etmesine rağmen, 16 aylık bir mücadelenin ardından İsrail’e karşı güçlü bir kuvvet olarak durmaya devam ettiğini belirtti. Bu durum, İran’ın desteklediği grupların bölgesel etkisi açısından önemli bir göstergedir. Ayrıca, Selami, Lübnan’daki Hizbullah’ın, aldığı tüm ağır darbelere rağmen dimdik ayakta kaldığını ifade etti.
Selami, Yemen halkının da ABD ve İngiltere’ye karşı etkili bir direniş gösterdiğini vurguladı. Suriyeli güçlerin durumuna da değinen Selami, “Suriye’de şu anda anlatmaya vakit olmayan konular var ve düşmanlar bir sonuca vardı” dedi. Ancak bu durumun sürekli olmadığı uyarısını da yaptı, “Bu durum aynı kalmayacak” diyerek, bölgede yaşanan dinamiklerin değişebileceğine dikkat çekti.
İran’ın bölgedeki durumu ile ilgili olarak yapılan açıklamalar, ülkedeki güvenlik politikalarının yanı sıra uluslararası ilişkilerdeki karmaşıklığı da ortaya koyuyor. Tahran yönetimi, düşmanların potansiyel tehditlerine karşı her türlü tedbiri almakta kararlıdır. Selami’nin sözleri, İran’ın direniş stratejisinin ve ulusal güvenlik kavramının önemini bir kez daha öne çıkarmıştır.
Bu tür açıklamalar, İran’ın kendine özgü askeri ve siyasi tutumunun yanı sıra, bölgedeki güç dengelerini de etkilemektedir. Selami’nin ifadeleri, ayrıca İran’ın Suriye ve Yemen gibi ülkelerdeki müttefikleri ile olan ilişkilerini kuvvetlendirme isteğini yansıtmaktadır. Bu bağlamda, İran’ın bölgedeki sürtüşmelere ve krizlere karşı nasıl bir tutum alacağı ise zamanla daha da netlik kazanacaktır.