Olay, 23.30 sularında Sivas’ın Kılavuz Mahallesi’nde bulunan İdil Apartmanı’nın 12’inci katında meydana geldi. Uzun bir süre önce eşinden ayrıldığı belirlenen A.Ş., gece yarısı eve döndüğünde karşılaştığı manzara ile dehşete düştü. Eve girdiğinde, 15 yaşındaki oğlu Umutcan ve 10 yaşındaki kızı Melisa Şimşek’i kan içinde, hareketsiz halde buldu.
Annenin feryatları, komşularını harekete geçirdi. Hemen 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verdiler. İhbarın ardından olay yerine polis ve sağlık ekipleri yönlendirildi. Sağlık ekipleri, yaptığı kontroller sonucu Şimşek kardeşlerin yaşamını yitirdiğini tespit etti. Olay yerinde yapılan ilk incelemelerde, Melisa Şimşek’in kesici bir aletle boğazının kesildiği ve ellerinin arkadan bağlı olduğu belirlendi. Olay yeri inceleme ekipleri, dairede detaylı bir araştırma yapmak üzere çalışmalara başladı.
Polis, olayla ilgili geniş çaplı bir soruşturma başlatırken, bölgede yaşayanlar da tedirgin bir şekilde olayın ayrıntılarını öğrenmeye çalıştı. İddialara göre, A.Ş’nin uzun bir süre önce eşinden boşanması, olayın ardındaki motivasyonlar hakkında çeşitli spekülasyonlara yol açtı. Komşular, A.Ş’nin çocuklarıyla mutlu bir yaşam sürdüğüne dair tanıklık etti ancak bu trajedinin perde arkasında nelerin olduğu belirsizliğini koruyor.
Olayın ardından, Sivas’ta yerel yönetimler ve sosyal hizmet kuruluşları, ailelerin güvenliğini sağlamak adına bölgedeki psikolojik destek ve danışmanlık hizmetlerinin artırılacağını açıkladı. Ayrıca, olayın sıklığı ve bu tür vakaların toplumda yarattığı derin etkiler üzerine tartışmalar başlamış durumda. Birçok vatandaş, çocukların ve ailelerin güvenliği için alınması gereken önlemlerin acilen gözden geçirilmesi gerektiğini savunuyor.
Olayın faillerinin tespiti ve yakalanması için emniyet güçleri titiz bir çalışma yürütmektedir. Şuan için herhangi bir gözaltı ya da tutuklama söz konusu değilken, cinayet masası ekipleri, olayla ilgili tüm delilleri toplamakta ve tanık ifadelerine ulaşmaya çalışmaktadır. Bu korkunç olay, Sivas’taki toplumu derinden sarsarken, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının da konuya el atması beklenmektedir. Çocukların korunması ve toplumsal huzurun sağlanması adına yapılacak çalışmalar, önümüzdeki günlerde daha fazla önem kazanacak gibi görünüyor.