Son günlerde, Boykot çağrıları, Türkiye’nin Pakistan’a yönelik sağladığı destek ve bu durumun iki ülke arasındaki yakın ilişkilere dayanmasi nedeniyle Hindistan’da büyük bir tepki ile karşılanmıştır. Bu gelişmeler, Hindistan’daki Türk ürünlerine olan boykot çağrılarının kapsamını genişletmiştir. Sosyal medya platformlarında, Hindistan’da aktif olan veya Türkiye’den ithal edilen Türk şirketlerinin listeleri paylaşılmakta ve boykot çağrıları yapılmaktadır. Bunun yanı sıra, bazı hint üniversiteleri, Türk üniversiteleriyle olan akademik ilişkilerini dondurduklarını duyurmuştur. Ulusal güvenlik endişelerini öne süren Hindistan, bazı Türk havacılık şirketlerinin havaalanlarındaki operasyonlarını yasaklamıştır.
Turizm sektörü de bu boykot çağrılarından olumsuz etkilenmiştir. Hint seyahat siteleri, Türkiye’ye düzenlenen seyahatlerde iptallerin belirgin bir artış göstergesi olduğunu bildirmektedir. Seyahat acenteleri, bu durumun tatil planlarını sekteye uğrattığını belirtirken, birçok turist Türkiye’ye gitmekten vazgeçme kararı almaktadır.
HİNDİSTAN’IN SALDIRISI VE ÇATIŞMALAR
Hindistan ile Pakistan arasındaki gerginlik, 22 Nisan 2023 tarihinde Pahalgam bölgesinde meydana gelen bir terör saldırısıyla daha da derinleşmiştir. Bu saldırıda 26 kişi hayatını kaybetmiştir. Hindistan, bu saldırıya karşı misilleme yaparak 6 Mayıs 2023 tarihinde Pakistan topraklarına ve Pakistan’ın kontrolündeki Azad Keşmir bölgesine füze saldırıları gerçekleştirmiştir. Bu saldırılar, iki ülke arasında çatışmaların yeniden alevlenmesine neden olmuştur. Ancak, 10 Mayıs 2023 tarihinde, ABD’nin arabuluculuğunda bir ateşkes ilan edilmiştir. Bu ateşkes, tarafların savaşı durdurması ve tansiyonu düşürmesi için önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Hindistan ve Pakistan arasındaki çatışmalar, bölgedeki siyasi durumu etkilerken, bu durumun uluslararası alanda da yankı bulması, iki ülke arasındaki tansiyonu artırmaktadır. Türk şirketlerine yönelik yükselen boykot çağrıları, sadece ekonomik bir etki değil, aynı zamanda Hindistan’ın dış politika stratejisinin bir göstergesi olarak da öne çıkmaktadır. Hindistan’ın, Türkiye ile ilişkilerini zorlaştırmak, kendi ulusal güvenlik endişelerine ve iç politikadaki dinamiklere bağlı olarak şekillenmektedir.
Ayrıca, hem Hindistan hem de Pakistan, tarihi geçmişleri ve karşılıklı güvenlik kaygıları nedeniyle sürekli bir tetikte olma hali içindedir. Bu noktada boykot çağrıları ve çoğalan çatışmalar, bölgedeki istikrarsızlığı daha da artırmaktadır. Bölgesel barış ve işbirliği için her iki tarafın da yapıcı adımlar atması, çatışma alanlarının ve boykotların azalarak yerine diplomasi ve diyalogun geçmesi gerekmektedir.
