Güney Gaz Koridoru, enerji güvenliğini artırarak Türkiye ve Avrupa için kritik bir projedir. Bu kapsamda düzenlenen 11. Danışma Kurulu ve 3. Bakanlar Toplantısı’na katılmak amacıyla Azerbaycan’da bulunan yetkili isimlerden biri olan Bayraktar, bu projenin uluslararası boyutuna dikkat çekerek Hazar havzasındaki doğal gazın, öncelikle Türkiye’ye, ardından da Avrupa’ya taşınmasına olanak sağladığını belirtti. Bayraktar, “Güney Gaz Koridoru, günümüzde Türkiye ve Avrupa’nın enerji arz güvenliğine büyük katkı sağlayan önemli bir projedir. Bizim hedefimiz, 16 milyar metreküplük kapasiteye sahip olan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP)’nın kapasitesini 31 milyar metreküpe çıkarmaktır,” ifadelerini kullandı.
Bayraktar, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki enerji alanındaki işbirliğinin yeni bir aşamaya geçtiğini dile getirirken, özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarıyla üretilen elektriğin, Türkiye üzerinden Avrupa piyasalarına aktarılması hedefinin altını çizdi. Bu durum, hem iki ülke arasında enerji alanındaki işbirliğini güçlendirecek hem de Avrupa’nın enerji çeşitliliğini artıracaktır. Yenilenebilir enerjinin önemi gün geçtikçe artarken, Bayraktar’ın bu konudaki vurgusu, enerji geçiş döneminin gereklilikleri arasında üst sıralarda yer alıyor.
Güney Gaz Koridoru, sadece doğal gaz taşımakla kalmıyor, aynı zamanda bölgesel işbirliğini ve gelişimi teşvik eden önemli bir yapı olarak önümüzde duruyor. Bu koridor aracılığıyla, Hazar Bölgesi’ndeki doğal gaz kaynaklarının Avrupa’ya ulaşmasıyla birlikte, enerji bağımsızlığına yönelik önemli adımlar atılmaktadır. Bayraktar, bu projeye duyulan ihtiyacın gelecekte daha da artacağını ifade ederek, Hazar havzasında bulunan kaynakların sürdürülebilir bir şekilde değerlendirilmesinin önemine vurgu yaptı.
Enerji güvenliği, özellikle son dönemde dünya genelinde artan jeopolitik gerilimler nedeniyle daha da önemli hale gelmiştir. Bu tür projelerin, ülkelerin enerji ihtiyaçlarını karşılarken aynı zamanda sürdürülebilirlik ilkeleriyle de hareket etmesi gerektiği konusunda Bayraktar’ın açıklamaları önemli bir ivme kazandırmaktadır. Türkiye’nin stratejik konumunu avantaja çevirmesi ise bu süreçte büyük bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla, Azerbaycan ile yürütülen bu ortaklığın sağladığı olanaklar, her iki ülkenin de enerji alanında daha bağımsız ve güçlü olmasına yardımcı olacaktır.
Nihayetinde, Güney Gaz Koridoru ve bu koridorun genişletilmesi üzerine atılacak adımlar, yalnızca Türkiye ve Azerbaycan’ı değil, tüm Avrupa’yı ilgilendiren bir enerji ağının oluşturulmasına katkı sağlamaktadır. Bu bağlamda sürdürülebilir enerji çözümleri ile birlikte, ekonomik işbirliklerinin artırılması, taraflar arasındaki ilişkilerin güçlenmesi adına büyük bir fırsat sunmaktadır. Bayraktar’ın açıklamaları, enerji alanındaki bu işbirliğinin geleceğinde atılacak adımların ne denli önemli olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.
