Yarın akşam (20 Ekim 2023), İspanya’nın Granada şehrinde düzenlenecek olan gala gecesinde “Goya Uluslararası” ödülünü alacak olan ABD’li aktör Richard Gere, El Hamra Sarayı’nda bir basın toplantısı gerçekleştirerek gündeme damgasını vurdu. Gere, toplantıda ABD Başkanı Donald Trump’ı ağır bir dille eleştirdi. Konuşmasında, “Halk ona oy verdi ve seçti ama durum düşündüğümden de kötü. Şoke oldum. Yaptığı şeyin seçim kampanyasında söz verdiklerinden çok daha kötü olduğunu düşünüyorum,” dedi.
Ayrıca, Trump’ın etrafını saran milyarderlerin varlığının dünya için büyük bir tehlike oluşturabileceğini vurguladı. Gere, “Herkes risk altında ve Trump’ın etrafını sardığı milyarderlerin varlığı, özellikle ciddi bir tehlike. Trump ile dünya tehlikede.” ifadelerini kullandı. ABD’li iş adamı Elon Musk’ı kastederek, “İktidardaki milyarderler arasındaki evlilik, çok ciddi bir sorun. Bu sadece film endüstrisini riski atmakla kalmayacak bir şey,” şeklinde de bir yorumda bulundu.
Richard Gere, toplantısında evsizlere yönelik sosyal yardım projelerine de değinirken, “Sokakta kalmak, yaşamak herkesin başına gelebilecek bir şeydir. Hatta çeşitli sebeplerden dolayı sokakta yaşayan bir oyuncuya rastladım. Hiçbirimiz güvende değiliz,” diyerek toplumun bu hassas konusuna dikkat çekti.
Yeni yaşam düzeninin tadını çıkaran Gere, eşi Alejandra Silva ile birlikte 2024 Ekim ayından bu yana İspanya’nın başkenti Madrid’de yaşamaktadır. Bu yeni hayatından oldukça memnun olduğunu dile getirerek, Madrid’in kendisine sunduğu fırsatlara vurgu yaptı.
Ayrıca, ünlü aktör, Oscar ödüllü İspanyol yönetmen Pedro Almodovar ile bir gün çalışmaktan büyük bir mutluluk duyacağını da belirtti. Bu açıklama, Gere’nin sanatsal vizyonunu ve farklı kültürlerle olan bağını gösteren önemli bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Richard Gere’in bu basın toplantısında yaptığı açıklamalar, global anlamda bir tartışmanın fitilini ateşlemiş gibi görünmektedir; hem politik durumu eleştirirken hem de sosyal konulara duyarlılığını ifade etmesi, onun sanatçı kimliğini ve toplumsal sorumluluk anlayışını pekiştirmektedir.
Basın toplantısının içeriği, gereksiz gündelik tartışmaların ötesinde anlamlı bir sohbetin gerçekleşmiş olduğunu gösteriyor. Gere’nin ekonomik eşitsizlikler, çevresel tehlikeler ve sosyal adalet konularındaki düşünceleri, sadece bir sanatçı olarak değil, aynı zamanda bir vatandaş olarak da duyarlılığını ortaya koyuyor. Toplumun dezavantajlı kesimlerine olan ilgisi ve bu konulardaki hassasiyeti, onun kariyerinin ilerleyen dönemlerinde de bu temaları irdelemeye devam edeceğinin bir göstergesi olabilir.