Birleşmiş Milletler (BM) yetkilisi Lazzarini, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, İsrail’in 7 Ekim 2023’te başlattığı saldırılar sürecinde yabancı basın mensuplarının Gazze‘ye girişinin engellenmesini, modern tarihte benzeri görülmemiş bir uygulama olarak tanımladı. Bu durum, sadece haber akışının kesilmesi ile sınırlı kalmayıp, daha büyük sorunlara yol açtığını ifade etti.
Lazzarini, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu uygulama, dezenformasyonu körükleyen, kutuplaşmayı derinleştiren ve insani duyarlılığı ortadan kaldıran bir ortamın oluşmasına neden oluyor.” Bu açıklaması ile, basın özgürlüğünün engellenmesinin toplumsal etkilerine dikkat çekti. Yabancı gazetecilerin Gazze’ye girmesine izin verilmemesi, bu bölgedeki krizle ilgili doğru bilgilere ulaşmayı ve uluslararası kamuoyunu bilgilendirmeyi zorlaştırmakta.
BM yetkilisi, uluslararası basın organlarına yönelik uygulanan bu yasağın derhal kaldırılması gerektiğini vurguladı. Lazzarini, yabancı gazetecilerin bağımsız bir şekilde Gazze’den haber yapmalarına olanak tanınmasının öneminin altını çizdi. Aynı zamanda, bölgede faaliyet gösteren ve tüm zorluklara rağmen görevlerini sürdürmeye çalışan Filistinli gazetecilere de destek çağrısında bulundu. Bu çağrı ile, Gazze’nin sesinin duyulabilmesi ve halkın yaşadığı insani krizin dünya tarafından fark edilmesi gerektiğini belirtmiş oldu.
Filistinli gazetecilerin durumuna vurgu yapan Lazzarini, bu gazetecilerin “kahramanca” bir mücadele verdiklerini, ancak bunun karşılığında çok ağır bedeller ödediklerini dile getirdi. Örneğin, savaşın başlangıcından bu yana 200’den fazla gazetecinin hayatını kaybettiğini açıklayarak, bu durumun medya kuruluşları ve basın özgürlüğü için ne denli kritik bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.
Bu bağlamda, Lazzarini’nin uyarıları, yalnızca Gazze’de değil, dünya genelinde basın özgürlüğünün korunması ve güçlendirilmesi adına da önemli bir çağrı niteliği taşımaktadır. Yabancı basının girişine getirilen kısıtlamalar, sadece savaş ve çatışma bölgeleri için değil, demokratik düzenlerin işlemesi açısından da ciddi bir sorun teşkil etmekte. Bu tür uygulamalar, bilgi edinme hakkının ihlal edilmesine, dolayısıyla kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinin engellenmesine neden olmaktadır.