Beyaz Saray Sözcüsü Leavitt, gerçekleştirilen basın brifinginde güncel gelişmeleri değerlendirirken özellikle Gazze‘deki ateşkes durumu hakkında da önemli açıklamalarda bulundu. Leavitt, ABD yönetimi olarak süreçle yakından ilgilendiklerini vurguladı ve ateşkesin önemine dikkat çekti.
Bir soru üzerine, Trump yönetiminin sürece yeterince angaje olduğunu belirten Leavitt, özellikle Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff‘un ateşkes süreciyle aktif bir şekilde ilgilendiğini ifade etti. Leavitt, “Gazze’de ateşkesin birinci aşaması için son tarihin yaklaştığını biliyoruz. Bu nedenle daha önce de bahsettiğim Steve Witkoff, Trump’ın kendisi ve ekibi bu konuyla yakından ilgileniyor. Ateşkesin devam ettiğini görmek istiyoruz. Başkan da Gazze’deki tüm esirlerin evlerine döndüğünü görmek istediğini açıkça belirtti” şeklinde konuştu.
Leavitt’in açıklamalarının ardından, Gazze’de devam eden çatışmalar ve bunun yaratmış olduğu insani kriz de gündeme geldi. İsrail’in Gazze’de 15 aydan uzun süredir devam eden saldırları sonucunda, 14 bini enkaz altında kaybolanlar olmak üzere toplamda 61 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti ve yaklaşık 2 milyon insan yerinden edildi. Bu durum, uluslararası toplumda büyük bir endişeye neden olmaktadır.
Ateşkes ve esir takası konusundaki müzakerelerin arabulucu ülkelerden Katar tarafından yürütüldüğü bilgisi de basında yer buldu. Katar, 15 Ocak’ta İsrail ile Hamas arasında Gazze’de ateşkes ve esir takası hususunda bir anlaşmaya varıldığını duyurmuştu. Bu anlaşmanın detayları, müzakerelerin olumlu sonuçlanması açısından büyük önem taşıyor.
19 Ocak Pazar günü yürürlüğe giren ateşkes anlaşması, toplamda her biri 42 gün sürecek toplamda 3 aşamadan oluşuyor. İlk aşamanın süresi ise 1 Mart’ta sona erecek. Bu süreçlerin başarıyla tamamlanması, bölgedeki barış umutlarını artırabilir.
Leavitt’in açıklamaları ve bölgede devam eden gelişmeler, uluslararası ilişkiler ve Orta Doğu’daki dinamikler açısından oldukça önemli bir dönemeçte olduğumuzu gözler önüne seriyor. Beyaz Saray’ın bu konudaki tutumu ve Trump yönetiminin nasıl bir strateji izleyeceği, önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.
Sonuç olarak, Gazze’deki ateşkes süreci, bölgedeki barış için umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, bu sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için tüm tarafların yapıcı bir diyalog içinde olmaları ve insan hayatının önemini gözeterek hareket etmeleri gerekmektedir.
