Gazze Şeridi’ndeki hükümet, gazeteci Mutez Muhammed Receb‘in İsrail tarafından düzenlenen bir saldırıda hayatını kaybetmesinin ardından, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana öldürülen gazeteci sayısının 221 olarak kaydedildiğini açıkladı. Bu, bölgedeki artan şiddetin ve Filistinli gazetecilerin hedef alındığının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Hükümetin Medya Ofisi’nden yapılan açıklamada, El-Kudüs El-Yevm uydu kanalında foto muhabiri olarak çalışan Mutez Muhammed Receb‘in yaşamını yitirmesi sonrası, toplamda 221 gazetecinin öldürdüğü bilgisi verildi. Bu durum, İsrail’in Filistinli gazetecileri sistematik olarak hedef alması, öldürmesi ve suikast düzenlemesi ile ilgili ciddi endişeleri artırıyor.
Açıklamada ayrıca, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, Arap Gazeteciler Birliği ve dünya genelindeki diğer gazetecilik kuruluşlarına, Gazze Şeridi’ndeki Filistinli gazetecilere ve medya çalışanlarına yönelik bu sistematik suçları kınama çağrısı yapıldı. Bu kınama, muhalefetin büyüyen bir ses haline geldiğini ve uluslararası bir yanıt gerektirdiğini gösteriyor.
İsrail’in eylemlerinin sadece kendisi ile sınırlı kalması gerektiğini yansıtan açıklamada, ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerin de bu duruma ortak olduğu iddia edildi. Bu ülkelerin, Filistinlilere yönelik soykırım suçlarında yer aldıkları belirtilerek, uluslararası topluma, ilgili örgütlere ve dünyadaki gazetecilik ve medya faaliyeti yürüten kuruluşlara, İsrail‘in suçlarını kınama ve caydırma çağrısında bulunuldu.
Ayrıca, soykırımın durdurulması, Gazze Şeridi’ndeki gazetecilerin ve medya çalışanlarının korunması ve onlara yönelik öldürme ve suikast eylemlerinin önlenmesi için uluslararası kamuoyunun etkili bir biçimde harekete geçmesi gerektiği ifade edildi. Bu, özellikle gazetecilerin ve medya çalışanlarının varlıklarının korunması açısından büyük bir önem taşıyor.
Son olarak, El-Kudüs El-Yevm uydu kanalından yapılan açıklamada, gazeteci Receb‘in, İsrail’in Gazze şehrine yönelik gerçekleştirdiği “vahşi” saldırıda yaşamını yitirdiği belirtilirken, durumun kabul edilemez olduğu vurgulandı. Gazetecilik mesleğinin korunması ve gazetecilere yönelik saldırıların durdurulması, uluslararası medya kuruluşlarının ve insan hakları savunucularının öncelikli gündem maddesi olmalı.
