Bill Gates, yirmi yılı aşkın bir süre önce, iPod’un pazar liderliğinin sona ereceğini öngörmüş ve akıllı telefonların özel müzik çalarların yerini alacağını doğru bir şekilde tahmin etmişti. NBC News’e verdiği bir röportajda dile getirdiği bu öngörü, yalnızca müzik çalma gibi tek bir işlevle sınırlı cihazlardan, müzik çalma özelliğini de bünyesine katacak ve taşınabilir eğlence anlayışını kökten değiştirecek çok işlevli akıllı telefonlara doğru yaşanacak dönüşümün habercisiydi.
O dönemde Apple’ın iPod’u, dünya genelindeki MP3 çalar pazarının yaklaşık üçte ikisini elinde bulunduruyor ve her çeyrekte milyonlarca adet satıyordu. Gates, iPod’un başarısının, Apple’ın daha önce Macintosh ile kişisel bilgisayar pazarında elde ettiği güçle benzerlik gösterdiğini ifade etmişti; ancak böyle bir pazar hakimiyetinin uzun sürmeyeceğini düşündüğünü belirtmişti.
Gates, özellikle medya özellikleriyle donatılmış cep telefonlarının müzik dinlemek için ana cihaz haline geleceğini vurgulayarak, Microsoft’un da Windows Mobile platformuyla bu dönüşümden pay almayı hedeflediğini ifade etmişti. Böylece müzik dinlemenin, yalnızca özel cihazlar yerine, günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan akıllı telefonlar üzerinden yapılacağını öngörmüştü.
Mark Zuckerberg ve Akıllı Telefon Sonrası Vizyonu
Günümüze geldiğimizde ise teknoloji dünyası benzer bir büyük dönüşümün eşiğinde bulunmaktadır. Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg, akıllı telefonların da artık kendi dönemlerinin sonuna yaklaştığını belirtiyor. Meta, bu çerçevede, geleneksel telefonların yerini alması beklenen akıllı gözlükler ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri geliştirmek için yoğun bir çaba sarf ediyor. Bu yaklaşım, Gates’in teknolojik döngüler ve yeni, daha entegre cihazların yükselişi konusundaki gözlemleriyle paralellik gösteriyor.
Meta’nın bu alandaki projeleri arasında, sporculara ve aktif kullanıcılara yönelik Supernova akıllı gözlük serisi ile birlikte bildirimleri ve medya içeriklerini gösterebilen, lense entegre edilmiş küçük bir ekrana sahip premium Hypernova modeli yer alıyor. Daha da ileri giden Orion prototipi, bileğe takılan bir kontrol cihazı ve harici bir işlemciyle birlikte tam teşekküllü AR yetenekleri sunmayı vaadediyor. 2026’da yaklaşık 10 bin dolarlık bir fiyatla piyasaya çıkması beklenen Orion, özellikle geliştiricileri ve teknolojiyi ilk benimseyenleri hedef alırken, 2027’de çıkması planlanan daha gelişmiş Artemis modeli ise AR’yi daha geniş kitleler için erişilebilir kılmayı amaçlıyor.
Meta’nın bu vizyonu yalnızca gözlüklerle sınırlı kalmamaktadır. Şirket, akıllı saatler ve kameralı, yapay zeka destekli kulaklıkları da içeren bir giyilebilir cihaz ekosistemi oluşturma hedefindedir. Bu kapsamlı yaklaşım, Zuckerberg’in, akıllı telefonların yerini eninde sonunda kesintisiz ve giyilebilir bir dijital deneyimin alacağına dair duyduğu güçlü inancı yansıtmaktadır.
Kişisel Teknolojinin Dünü ve Bugünü Arasındaki Bağlantı
Bill Gates’in iPod’un düşüşüne dair öngörüsü ile Mark Zuckerberg’in günümüzdeki akıllı telefon sonrası vizyonu arasındaki temel bağ, tüketicilerin teknolojiyle etkileşim biçimlerinin sürekli evriminde yatmaktadır. Her iki lider de, daha entegre ve çok işlevli alternatifler ortaya çıktığında, tek bir amaca hizmet eden cihazların zamanla geçerliliğini yitireceğinin farkındadır. Gates, akıllı telefonların MP3 çalarların yerini alacağını öngörmüştü; Zuckerberg ise şu an akıllı gözlüklerin ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin akıllı telefonların yerini alacağına inanmaktadır.
Bu ilerleyiş, teknoloji endüstrisindeki sürekli yenilik döngüsünü gözler önüne sermekte: Her