İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinde gerçekleştirilen duruşmaya, tutuklu sanık Fırat Epözdemir, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve avukatları katıldı. Duruşma, çok sayıda izleyici tarafından da takip edildi.
Savunma yapan sanık Fırat Epözdemir, tutuklanmasının siyasi bir gerekçeye dayandığını iddia ederek, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi olmaması durumunda bu durumun yaşanmayacağını öne sürdü. Duruşma sırasında insan hakları ihlalleri üzerine çalışmalar yaptığını vurgulayan Epözdemir, avukat olma sebebinin de bu çalışmalar olduğunu ifade etti. İddianamede; Bağcılar HDK başkanı olduğu belirtilse de, Epözdemir bu suçlamaları reddetti. HDK’nın 10-15 yıldır aktif olarak çalıştığını ve yasal zeminde bir oluşum olduğunu belirten Epözdemir, “HDK illegal örgüttür” demenin mümkün olmadığını savundu.
Sanık Epözdemir’in avukatı İbrahim Kaboğlu da duruşmada söz alarak, “Baro olarak bir çalışma arkadaşımız eksik çalışıyoruz. Fırat’ın üzerine atılmış olan suçlamalar kabul edilemez” dedi. Bu bağlamda, Baro’nun destekleyici bir duruş sergilediği açıkça görüldü.
Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanık Epözdemir’in tutukluluk halinin devamını talep etti. Ancak mahkeme heyeti, sanığın “yurt dışı çıkış yasağı” içeren adli kontrol tedbiriyle tahliye edilmesine karar verdi. Duruşma, eksik hususların giderilmesi amacıyla 9 Eylül tarihine ertelendi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, Fırat Epözdemir‘in silahlı terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan‘ın talimatları doğrultusunda, sol siyasi gruplarla ittifak kurabileceği yönünde açıklamalarda bulunduğu ve bu çerçevede, Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK) Bağcılar başkanı olduğu kaydedildi. Epözdemir’in PKK/KCK silahlı terör örgütü talimatıyla oluşturulan HDK içerisinde görev aldığı, bu grubun görüş ve düşüncelerini benimsediği ifade edildi. İddianamede, ayrıca Epözdemir’in 10 Eylül 2015 tarihinde HDK’nın talimatıyla kurulan “Diren Cizre” adlı WhatsApp grubuna dahil olduğu ve bu gruptaki üyelerle birlikte Cizre’de yaşanan olaylara destek vermek adına hareket ettiği aktarılmaktadır.
İddianamede, örgüte ait yayınlar yapan bir internet sitesinde de 15 Eylül 2015 tarihinde Cizre halkı ve sözde Kuzey Kürdistan halkına yönelik eylemler yapılması gerektiğine dair yayınların yapıldığı rapor edilmiştir. Epözdemir’in, HDK’nın Cizre ile ilgili açıklamalarının ardından kendi iradesini örgüt iradesine terk ederek aldığı emirleri yerine getirdiği belirtilen iddianamede, bu durumun terör örgütü lehine faaliyetlerde bulunduğu ve örgüt hiyerarşisi içerisinde hareket ettiği öne sürülmiştir.
Sonuç olarak, iddianamede Fırat Epözdemir‘in “silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından 8 yıl 6 ay ile 20 yıl arasında hapis cezasıyla cezalandırılması talep edilmektedir.
