İstanbul’un Esenyurt ilçesinde yaşayan 34 yaşındaki Ayşe K., 2020 yılında doğum sancıları çekmeye başladı. İddialara göre, acil müdahale gerektiren bir durumu vardı, ancak gelen ambulans, evlerinden uzak olan Özel Reyap Hastanesi’ne götürdü. Burada, Eymen Ali K. isimli bebeği prematüre olarak dünyaya geldi ve 57 gün boyunca annesinden ayrı bir şekilde entübe edildi. Eymen’in sağlık sorunlarının hastane personelinin hatalı tedavi uygulamasından kaynaklandığı öne sürüldü. Ayşe K., o günlerdeki deneyimlerini paylaşarak, “Orada birçok bebek gördüm. Hemşireler telefonla oynarken, bebekler ağlıyordu. Bir tanesi morarırcasına bağırıyordu ve neredeyse kuvözden düşecek gibi oldu,” dedi.
‘ÇOCUĞU GÖRMEK İÇİN TELEFONLA ARADIM’
Eymen’i görmek için verdiği mücadeleyi anlatan Ayşe K., “Eymen pandemi döneminde doğdu ve 29 haftalıkken plasentası ayrılmıştı. Çok acil bir durum vardı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradık, ambulans geldi ve bizi hastaneye götürdüler. Yanımızda çok donanımlı iki hastane vardı ama bizi Özel Reyap Hastanesi’ne yönlendirdiler. Orada hemen ameliyata alındım. Çocuğum yoğun bakıma alınmış. Doktor, Eymen’in ağladığını ve iyi olacağını söyledi. Ancak iki gün sonra çocuğumu görmek istediğimi söylediğimde bana, çocukla görüşemeyeceğimizi belirttiler. Fotoğraf istedim, bana ertesi gün yoğun bakımda çekilen bir fotoğraf verildi. Çocuğun durumu hakkında hiçbir bilgi alamadık. 57 gün boyunca entübe kaldı,” diye konuştu.
‘AÇLIKTAN TIRMALIYORDU’
Ayşe K., Eymen’i gördüğünde “Çocuğumun çok bakımsız olduğunu fark ettim, hiç ilgilenmiyorlardı. Diğer bebeklerle de aynıydı. Sürekli ten teması talep ediyordum, ama beni son aşamada içeri aldılar. Bebeğim kucağıma alındığında açlıktan tırmalaşıyordu. Emzirmeye başladım ama o kadar açtı ki, hemen emmeye başladı. Prematüre bir bebekten bahsediyoruz, bu kadar uzun süre entübe kalmış bir çocuk,” şeklinde konuştu.
‘EYMEN YÜZDE 90 ENGELLİ OLDU, BUNA ONLAR SEBEP OLDU’
Ayşe K., “Eymen hastanede iki kez aspire edildi ama epikrizde bu bilgi yer almıyor. İki kez aspire edilmesi sonucunda ciğeri zarar gördü. Eymen şu an yüzde 90 engelli ve buna sebep olan yine onlar,” dedi. İhmalin açıkça görüldüğünü ifade eden Ayşe K., “Çocuk uzun süre oksijensiz kalmış ve ciğerine mama kaçmış. Eğer bu süreç yaşanmasaydı, Eymen sağlıklı bir çocuk olabilirdi,” diye ekledi.
‘FIRAT SARI’YI DİNLEDİM’
Ayşe K., “Kontrole gittiğim bir gün Fırat Sarı’nın bir telefon görüşmesine tanık oldum. Bir aile şikayetçi olacağını söylemişti. Fırat Sarı’nın, ‘Hiçbir şeyi ispatlayamazlar, raporu düzenleyen biziz,’ şeklindeki konuşmalarına şahit oldum. Bu olayların ardından onlardan en ağır şekilde ceza verilmesini talep ediyorum,” dedi. Devlet hastanesine gitmiş olsaydı, Eymen’in durumu çok daha farklı olabilirdi” şeklinde ekledi.
‘İLAÇ İÇİN BİZDEN PARA İSTENDİ’
Ayşe K., “O dönemde hastane yönetiminden 3 bin 500 TL kadar yatak ücreti talep ettiler. Ailem yüksek bir miktar olduğunu söyleyince bunun 2 bin TL’ye indirilmesi kabul edildi. Fatura kesilmedi, birçok ilaç istendi ve bunları kendimiz temin edip hastaneye götürdük,” ifadelerini kullandı.
