Evrenin derinliklerinde, tam olarak 2,8 milyar ışık yılı ötesinde, iki dev galaksi kümesi yeniden karşı karşıya gelmek üzere. İlk çarpışmanın üzerinden neredeyse bir milyar yıl geçmiş olmasına rağmen, PSZ2 G181 adlı bu birleşik sistem yeniden bir araya gelmek için hizalanmış durumda. Bu, kozmik kapışmanın ikinci raundu gibi değerlendiriliyor.
Galaksi kümelerinin bu büyüklükte çarpışmaları çok nadir görülse de, aynı kümelerin bir kez daha çarpması daha da sıra dışı bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle bu sistemin toplam kütlesinin, diğer benzer yapılarla karşılaştırıldığında oldukça düşük olması, durumu daha da ilginç hale getiriyor. Nisan ayında The Astrophysical Journal‘da yayımlanan bir çalışmada, bu iki kümenin tekrar çarpışma sürecine girdiği detaylı bir şekilde ele alındı.
Astronomlar, PSZ2 G181’in daha önce çarpıştığını radyo gözlemleri ile belirlemişlerdi. NASA’nın yaptığı açıklamaya göre, bu kümenin çevresinde parantez şekline benzeyen yayılmış radyo dalgaları tespit edildi. Bu radyo parlamalarının, ilk çarpışmanın izleri olduğuna inanılıyor. Radyo gözlemleri, çarpışmanın doğasına dair önemli ipuçları sunuyor.
Yeni araştırma ise, Harvard & Smithsonian Astrofizik Merkezi’nde doktora sonrası araştırmacı Andra Stroe liderliğinde gerçekleştirildi. Ekip, PSZ2 G181 için yeni X-ışını gözlemleri yaptı. NASA’nın Chandra teleskobu ve Avrupa Uzay Ajansı’nın XMM-Newton teleskobu aracılığıyla elde edilen veriler, iki galaksi kümesi arasında uzanan soğuk gazdan oluşan bir köprünün varlığını ortaya koydu. Bu köprünün, ilk çarpışmanın ardından gazın yerinden koparılmasıyla oluştuğu tahmin ediliyor.
İlk çarpışmanın ardından geçen yaklaşık bir milyar yıl içinde bu iki galaksi kümesi birbirlerinden uzaklaşmış ve şu anda aralarındaki mesafe 11 milyon ışık yılına ulaşmış durumda. NASA’ya göre, bu tür yapıların arasında gözlemlenen en büyük ayrılık olarak kaydediliyor. Çarpışmadan sonra iki kümenin bu kadar uzakta olmasının sebepleri üzerine yapılan incelemeler, kozmik dinamikleri anlamak açısından büyük bir önem taşıyor.
Ancak araştırmanın ilginç kısımları burada sona ermiyor. Ekip, önceki çarpışma ekseniyle aynı hizaya gelmiş üç yeni şok cephesi daha tespit etti. Bu durum, ikinci bir çarpışmanın yakın zamanda olabileceğine işaret ediyor. Böyle bir gelişme, astrofizik alanında ciddi tartışmalara ve incelemelere yol açabilir.
Bu nadir olay, düşük kütleli galaksi kümeleri arasındaki çarpışmaların dinamiklerini anlamak açısından çok kıymetli. Araştırmacılar, düşük kütleli sistemlerden gelen radyo sinyallerini yakalamanın zorluklarına dikkat çekiyor. Ancak gözlem teknolojilerindeki ilerlemeler ve yeni nesil radyo teleskopları sayesinde, bu tür çarpışmaların aslında evrende daha sık karşılaşılabilecek olaylar olabileceği belirtiliyor. Bu, araştırmaların sadece “buzdağının görünen kısmı” olduğunu düşündürüyor.
