Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Avrupa Birliği (AB) ve Euro Bölgesi’nin mart ayına ait mevsimsellikten arındırılmış sanayi üretimi verilerini açıkladı. Bu verilere göre, Euro Bölgesi’nde sanayi üretimi, 2023 yılı mart ayında, önceki ay olan şubat ayına göre yüzde 2,6 oranında bir artış gösterdi. Aynı zamanda, geçen yılın mart ayına kıyasla da yüzde 3,6 oranında bir yükseliş yaşandı.
Piyasa analistleri, sanayi üretiminin bu dönemde aylık bazda yüzde 1,9, yıllık bazda ise yüzde 2,5 artacağını bekliyordu. Ancak, açıklanan veriler bu beklentilerin üzerinde bir performans sergiledi. Avrupa Birliği genelinde sanayi üretimi ise mart ayında aylık bazda yüzde 1,9, yıllık bazda ise yüzde 2,7 oranında bir artış gösterdi.
Mart ayı itibarıyla, Avrupa Birliği ülkeleri arasında sanayi üretiminde en fazla artış, yüzde 14,6 ile İrlanda’da gerçekleşti. İrlanda’yı yüzde 4,4 ile Malta ve yüzde 3,5 ile Finlandiya takip etti. Bu oranlar, ülkeler bazında önemli bir büyümenin göstergesi oldu.
Öte yandan, sanayi üretiminde en fazla düşüş ise yüzde 6,3 ile Lüksemburg’da kayıt altına alındı. Lüksemburg’un ardından yüzde 4,6 ile Yunanistan ve Danimarka, yüzde 4 ile de Portekiz izledi. Bu düşüşler, ilgili ülkelerde sanayi sektöründeki bazı sorunların ve zorlukların bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Yıllık bazda sanayi üretiminde en yüksek artış, yüzde 50,2 ile tekrar İrlanda’da yaşandı. Bu, İrlanda’nın sanayi sektöründe kaydettiği muazzam gelişmenin bir göstergesidir. Bu yükselişi yüzde 10,1 ile Malta ve yüzde 7,8 ile Litvanya takip etti. Bu ülkeler, sanayi üretiminde yıllık bazda kaydettiği büyüme ile dikkat çekti.
Düşüş yaşayan ülkeler ise oldukça çarpıcı. En büyük düşüş, yüzde 8,3 ile Bulgaristan’da, ardından yüzde 7,8 ile Romanya ve yüzde 5,7 ile Danimarka’da meydana geldi. Bu düşüşler, ekonomik istikrar ve sanayi sektörü performansında olumsuz etkilere işaret ediyor.
Sonuç olarak, mart ayı verileri Euro Bölgesi’nin ve Avrupa Birliği’nin sanayi üretiminde bir büyüme trendi gösterdiğini ortaya koymakla birlikte, bazı ülkelerdeki düşüşler de dikkat çekmektedir. Bu durum, ekonomik istikrar ve büyümenin çeşitliliği açısından önem taşımaktadır.
