Olay, 16 Mart 2024 tarihinde saat 07.00 sularında, Darıca ilçesinin Osmangazi Mahallesi Halı Saha Sokak’ında gerçekleşti. 7 aylık evli olan Gülhan Esen, işe gitmek üzere evinden çıkarken eski erkek arkadaşı Muhammed Tarhan tarafından tabancayla vuruldu. Bu trajik olayın ardından, Muhammed Tarhan, İstanbul’da saklandığı kömürlükte 6 gün sonra yakalanarak tutuklandı. Tarhan hakkında ‘Kadına karşı kasten öldürme’ suçundan dava açıldı.
Gözaltına alınmasının ardından, muhakeme süreci başladı. Sanık Muhammed Tarhan, ilk ifadesinde Gülhan Esen’in ev adresini ve çalıştığı iş yerine ait servis aracının hareketlerini takip ederek öğrendiğini söyledi. Ancak daha sonra görülen duruşmada, Gülhan Esen’in kendisini aradığını iddia etti. Bu ifade, duruşmanın gidişatı üzerinde dikkat çekici bir etki yarattı.
Mahkeme, Gülhan Esen’in telefon numarasını sorması üzerine, sanık Muhammed Tarhan, Esen’in aylar önce değiştirdiği yeni telefonunu bilmediğini savundu. Bu durum, sanığın ifadesindeki tutarsızlık olarak değerlendirildi. Mahkeme heyeti, olayın aydınlatılması adına Gülhan Esen ve Muhammed Tarhan’a ait telefonların HTS (Hücresel Konum) kayıtlarının incelenmesini talep etti. Ancak bu incelemenin henüz tamamlanmadığı gerekçesiyle, duruşma tarihini haziran ayına ertelemek zorunda kaldı.
Sanık Muhammed Tarhan’ın tutukluluk hali devam ederken, mahkeme süreçlerinin ilerlemesi için gerekli araştırmaların yapılmasına karar verildi. Bu tür davalarda, etkili bir şekilde delil toplanması ve mağdurun korunması büyük önem taşımaktadır. Kadına yönelik şiddet olaylarının artması, bu tür davaların toplumda nasıl bir algı yarattığını sorgulamamıza neden olmaktadır.
Gülhan Esen’in ailesi ve yakınları, bu olayın ardından büyük bir travma yaşamıştır. Toplum, kadına yönelik şiddet konularında daha fazla hassasiyet göstermeli ve benzer olayların önüne geçecek önlemleri almak için kamu politikalarını gözden geçirmelidir. Davanın seyrine ilişkin gelişmeler, medyanın ve toplumun dikkatini çekecek boyutlardadır.
Yargı süreci devam ederken, toplumun bu olaydan alacağı dersler ve yapması gerekenler üzerinde düşünülmesi gerekmektedir. Kadınların güvenliği için gereken önlemler alınmadığı takdirde, benzer olayların yaşanma olasılığı da artacaktır. Mahkemenin vereceği karar, hem mağdurun ailesi için bir nebze olsun huzur sağlayacak hem de toplumsal bir mesaj iletecek öneme sahiptir.