Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Türkiye’de enflasyonun düşüşünü sürdürdüğünü belirtti. Karahan, Londra‘da gerçekleştirdiği “Türkiye’de Enflasyon Görünümü” başlıklı sunumunda, enflasyon verilerini detaylandırdı.
Karahan, enflasyon düşüşünün yanı sıra, hizmet enflasyonunda da bir azalış kaydedildiğini ifade etti. Ancak, geriye dönük endeksleme kapsamındaki kalemlerin, hizmet enflasyonunun yüksek seviyelerde kalmasına neden olduğunu aktardı. Bu, hizmet sektörü üzerinde devam eden baskılar olarak değerlendirilebilir.
Kira enflasyonunun genel olarak düşüş eğilimine girdiğini vurgulayan Karahan, bu durumu, temel enflasyon trendinin de düşüş kaydetmesiyle ilişkilendirdi. Bu bağlamda, sanayi sektöründeki firmaların fiyatlama davranışlarının iyileştiğini belirtmesi, piyasalardaki genel iyileşme sinyalleri arasında yer aldı.
İYİLEŞMELER BAŞLADI
Karahan, kurumsal enflasyon beklentilerinde olumlu yönde gelişmeler yaşandığını müjdeledi. Hane halkı enflasyon beklentilerindeki iyileşmelerin de dikkate değer olduğunu belirtti. Bu bilgiler, tüketicilerin gelecekteki fiyat artışlarına karşı daha temkinli davranmalarına katkı sağlayacak gibi görünüyor.
Hükümetin ekonomi politikaları çerçevesinde, mücevher hariç tüketim malları ithalatının ılımlı bir seyir izlediğini söyleyen Karahan, bunun, ülke ekonomisinin istikrarına katkı sağladığını ifade etti. Ayrıca, hizmet üretiminin de ılımlı bir hızda devam ettiğini ve büyüme kompozisyonunun net ihracata doğru kaydığını dile getirdi. Bu durum, dış ticaret dengesinin iyileşmesine işaret edebiliyor.
Karahan, Türk lirası mevduatının payının artmaya devam ettiğini de vurgulayarak, kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarındaki düşüşün sürdüğünü belirtti. KKM hesaplarının sınırlı bir kısmının dövize dönmesi, döviz talebinin azalmasına yönelik bir başka işaret olarak değerlendirilebilir.
Ayrıca, rezerv yeterliliğinde önemli ölçüde iyileşme gözlemlendiğini ifade eden Karahan, bu durumun hem piyasalarda güven oluşturduğunu hem de döviz kurlarındaki dalgalanmalara karşı bir tampon oluşturduğunu kaydetti. Ekonomideki bu pozitif gelişmeler, Türkiye’nin mali sürdürülebilirliğini artırmaya yönelik önemli adımlar olarak yorumlanabilir.
