Son zamanlarda, bilim insanlarının Dünya’dan yalnızca 120 ışık yılı uzaklıkta, olağanüstü bir gezegen sistemi keşfettiği bildirildi. Birleşik Krallık’taki Birmingham Üniversitesi’nden gök bilimci Amaury Triaud, bu keşfin heyecan verici olduğunu ve “Hem bir ikili sistem, hem de kahverengi cüce çifti etrafında dönen, üstüne bir de kutupsal yörüngeye sahip bir gezegen bulmak son derece etkileyici” dedi.
Kahverengi cüceler, gezegenler ile yıldızlar arasında kalan ve ara kütle sınıfında yer alan gök cisimleri olarak tanımlanıyor. Bu cisimler, yaklaşık 13 Jüpiter kütlesine ulaşabiliyor. Çekirdeklerinde döteryum füzyonuna yetecek kadar kütleye sahip olmalarına rağmen, klasik hidrojen füzyonunu başlatacak kadar büyük değiller. Bu yüzden de bazı bilim insanları tarafından ‘başarısız yıldızlar’ olarak nitelendirilse de, aslında yıldız evriminin uç noktalarından birini temsil ediyorlar. Bu özellikleri, yıldızların ve gezegenlerin nasıl oluştuğunu anlamak isteyen araştırmacılara önemli ipuçları sunuyor.
Jüpiter’in yaklaşık 35 katı kütleye sahip
Bu çarpıcı keşif, Thomas Baycroft liderliğindeki Birmingham Üniversitesi ekibi tarafından tesadüfi şekilde gerçekleştirildi. Ekip, ‘2M1510’ sistemindeki kahverengi cücelerin fiziksel ve yörüngesel özelliklerini incelemek üzere aldıkları ışık verilerinde, sistemin kütle merkezinde açıklanamayan bir hareket fark etti.
Gözlemlere göre, ‘2M1510 A’ ve ‘2M1510 B’ adını taşıyan kahverengi cüceler, Jüpiter’in yaklaşık 35 katı kütleye sahip olup birbirlerine oldukça yakın bir yörüngede dönüyorlar, bu dönüş süreci ise 20,9 gün sürüyor. Bunun yanı sıra, sistemden uzak bir noktada ‘2M1510 C’ adıyla bilinen üçüncü bir kahverengi cüce daha bulunuyor. Bu üçüncü cüce, Güneş ile Dünya arasındaki mesafenin 250 katı kadar uzakta yer alıyor ve sistemin merkezindeki salınımdan sorumlu olamayacağı kanaatine varıldı. Ancak, keşfedilen ötegezegenin yörüngesi ve kütlesi henüz tam olarak belirlenememiş durumda. Yapılan tahminler, yörüngesinin 100 ila birkaç bin gün sürebileceğini ve kütlesinin ise 10 ila 1000 Dünya kütlesi arasında olabileceğini gösteriyor. En olası kütle aralığı ise birkaç yüz Dünya kütlesi civarında olarak belirtiliyor.
Araştırma ekibi, belirsizlikleri gidermek için sistemi daha ayrıntılı bir şekilde gözlemlemeyi planlıyor. Araştırmanın yazarlarından Triaud, “Bu keşif tamamen tesadüfîydi. Amacımız böyle bir gezegen ya da yörünge yapısı bulmak değildi. Bu nedenle bu durum bizim için çok büyük bir sürpriz oldu” açıklamasında bulundu.
