20 Şubat 2025 tarihinde Şanlıurfa’nın Süleymaniye Mahallesi’nde meydana gelen bir olay, şiddet ve insan hakları ihlalleri açısından dikkat çekici bir boyut kazanmıştır. İki küçük çocuk, 5 ve 7 yaşlarındaki erkek kardeşler, tuvaletlerini altlarına yaptıkları gerekçesiyle babaları ve üvey anneleri tarafından cezalandırılmak amacıyla evlerinin damında çırılçıplak soyulmuş ve soğuk suyla yıkanmıştır. Bu uygulamanın ardından, çocuklar hortumla dövülmüştür.
Olayın detayları, komşuların çocukların çığlıklarını duymasıyla ortaya çıkmış ve cep telefonlarıyla kaydedilmiştir. Bu kayıtlar, durumu polise bildirmelerine vesile olmuştur. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, çocukların maruz kaldığı şiddet karşısında harekete geçerek, baba ile üvey annelerini gözaltına almıştır. Şanlıurfa Valiliği, bu olayın ardından Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nü devreye sokarak, mağdur çocukların koruma altına alınmasını sağlamıştır.
VALİLİKTEN AÇIKLAMA
Şanlıurfa Valiliği, bu olayla ilgili bir basın açıklaması yaparak, konunun hassasiyetine dikkat çekmiştir. Açıklamada, “16 Şubat 2025 tarihinde sosyal medya ve basında yer alan ‘Şanlıurfa’da bir babanın çocuklarına şiddet uyguladığı’ yönündeki haberler üzerine valiliğimiz tarafından açıklama yapılması gereği duyulmuştur.” ifadesine yer verilmiştir. Valilik tarafından yapılan bu açıklama, durumu daha da aydınlatma amacı taşımaktadır.
Valilik, olay sonrası Emniyet Müdürlüğü’nün hızlı bir şekilde çalışarak, babayı gözaltına aldığını ve adli merciler tarafından tutuklandığını belirtmiştir. Habere konu olan çocuklar, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından derhal koruma altına alınmıştır. Bu tür durumların bir daha yaşanmaması adına yetkililerin duyarlılığının artırılması gerektiği vurgulanmıştır.
Bu olay, Türkiye’de çocuk istismarı ve aile içi şiddet konularının ciddiyetini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Sosyal hizmetler ve hukuk sisteminin çocukların korunmasında ne denli önemli bir rol oynadığı, bu tür vakaların çözümü için ne kadar gerekli olduğu bir başka açıdan da karşımıza çıkmaktadır. Ebeveynlerin, çocuklarına karşı olan sorumluluklarını bilmemesi ya da kötü muamelede bulunmaları sonucunda çocukların maruz kaldığı travmalar, kamuoyunun dikkatini çeken hususlardandır.
Sonuç olarak, yaşanan bu olay, hem toplumsal bilinçlenme hem de yasal düzlemde daha etkin önlemler alınması gerektiğine dair bir hatırlatma işlevi görmektedir. Herkesin çocuk hakları konusunda daha dikkatli ve hassas olması gerektiği, yaşanan bu acı olay ile bir kez daha ortaya konulmuştur. Umut edilen, bu tür vakaların tekrarlanmaması ve çocukların sağlıklı, güvenli bir ortamda büyümelerinin sağlanmasıdır.