Büyükataman, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamasında, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in katıldığı bir televizyon programındaki sözlerine sert bir şekilde tepki gösterdi. Büyükataman, Özel’in açıklamalarının “siyasi menfaatleri uğruna Türkiye’nin çıkarlarını hiçe saydığını” belirterek, bu durumun hem siyasi nezaketle bağdaşmadığını hem de ciddiyetten uzak olduğunu ifade etti. Bu açıklamada özellikle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin liderliğindeki Cumhur İttifakı’nın “Terörsüz Türkiye” hedefini vurguladı ve Türkiye’nin terör belasından kurtulmasını sağlayacak olan kararlı bir devlet aklının önemine dikkat çekti.
Ayrıca, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin tutarlılığına da atıfta bulunan Büyükataman, Bahçeli’nin her zaman aynı çizgide kalıp, değişmeyen ilkeli duruşuyla Türk siyasetinde özel bir yere sahip olduğunu vurguladı. Bu bağlamda, Özgür Özel’in görüşlerinin önceden belirli bir tutum sergilemediğini, dolayısıyla şimdi terör örgütüyle ilgili fikir değişikliğinin dikkate değer bir çelişki olduğunu dile getirdi. Büyükataman, “Düne kadar hiçbir teröristten rahatsızlık duymayan Özgür Özel, bugün terör örgütünün silah bırakmasından mı rahatsızlık duymaktadır?” ifadelerini kullanarak, Özel’in tutarsızlığını eleştirdi.
Büyükataman, Özgür Özel’in siyasetinde 180 derece bir dönüş arıyorsa, önce aynaya bakması gerektiğini bildirdi. Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine ömrünü adayan Atatürk’ü anarak, CHP’nin emperyalizmin kapısında demokrasi dilendiğini ve bu durumun baştan sona doğru olmadığını iddia etti. Özel’in CHP’sinin, kuruluşundaki ilkelerden sapma gösterdiğini ve günümüzdeki yönetimin eski kuruluş ayarlarından uzaklaştığını belirtti. Sonuç olarak, CHP’nin mevcut yönetiminin, kurucu kadrolarının izinden saparak yabancı güçlerin etkisi altına girdiğini ileri sürdü.
Büyükataman’ın bu açıklamaları, Türkiye’nin siyasi gündeminde önemli bir yankı uyandırması bekleniyor. CHP ve MHP arasındaki çekişmeler, Türkiye’deki siyasi atmosfere ciddi etkiler yaratabilmektedir. Özellikle terörle mücadele ve ulusal çıkarlar üzerinde yapılan tartışmalar, her iki partinin tabanı tarafından da yakından izleniyor. MHP’nin savunduğu kararlı duruş, özellikle güvenlik politikalarının belirlenmesinde büyük bir etkendir ve bu bağlamda CHP’nin politikalarının ciddi bir sorgulama sürecine tabi tutulmasına neden olmaktadır. Türkiye’nin geleceği açısından bu tür siyasi tartışmaların, ülkenin iç ve dış politikalarında önemli sonuçlar doğuracağı öngörülmektedir.
Sonuç olarak, siyasi partiler arasındaki bu tür gerginlikler, sadece anlık tartışmalara değil, aynı zamanda uzun vadede Türkiye’nin siyasi istikrarına da etki edebilecek boyutlardadır. Her iki tarafın da argümanlarını destekleyecek güçlü politikalar geliştirmesi, ülke yönetimi açısından büyük bir gereklilik arz etmektedir.