Karamanlı tarafından “Ertan Yıldız isimli CHP üyesinin disipline sevk talebi” başlığı ile CHP İstanbul İl Başkanlığına sunulan dilekçede, önemli iddialar yer aldı. Dilekçede, Bakırköy Belediye Meclisi üyeliğine sahip olan Ertan Yıldız’ın, toplumda büyük tepkilere yol açacak açıklamalar yaptığı ve bu açıklamalarında, Türkiye’nin ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Cumhurbaşkanı adayı olarak geniş kitlelerce desteklenen Ekrem İmamoğlu’na iftiralar attığı ifade edildi. Bu iddialar, Yıldız’ın hatalarının üzerini örtmeye çalışmak olarak değerlendirildi.
Dilekçede, kamuoyuna yansıyan savcılık ifadeleri değerlendirildiğinde, CHP tüzüğünün Kuruluş ve İlkeler Bölümü’nün 3. maddesinde yer alan Siyasal Yaşam Anlayışı başlığı altında, “CHP ve üyeleri için siyasal yaşamda görev almak, onurlu bir toplum hizmetidir. Erdemli olmak, CHP’li olmanın ön koşuludur” ve “Siyasal görev ve etkinliklerde, kamusal yararın gözetilmesi ve toplumsal çıkarların korunması esastır” ifadelerinin ihlal edildiği belirtildi. Bu bağlamda, Ertan Yıldız’ın davranışlarının, partinin en temel erdemlerinden sapma gösterdiği vurgulandı.
Ayrıca, dilekçede tüzüğün “Üyelerin Görevleri ve Hakları” başlığı altındaki madde şartlarının da ihlal edildiği kaydedilerek, Yıldız’ın eylemlerinin kesin çıkarma cezası gerektiren parti suçları kapsamında olduğu ifade edildi. Bununla birlikte, Ertan Yıldız’ın CHP üyeliğinin taşıdığı vasıf ve mahiyetleri kaybettiği iddia edilerek, ivedilikle disipline sevk edilmesi ve CHP üyeliğinden ihraç edilmesi talep edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen yolsuzluk soruşturmasında tutuklanan Ertan Yıldız, etkin pişmanlık kapsamında ifade vermişti. Ancak, ardından vekaleti bulunmayan avukatlar tarafından cezaevinde baskı altına alınmaya çalışıldığı yönündeki iddialar üzerine yeni bir soruşturma başlatıldığı haberi ortaya çıktı. Bu durum, Yıldız’ın içinde bulunduğu hukuki sürecin karmaşıklığını artırmış ve partinin iç dinamiklerinde gerginlik yaratmıştır.
İstanbul’da yaşanan bu olaylar, CHP’nin içindeki disiplin mekanizmasının ne kadar etkin olduğunu ve üyelerinin tutumları ile partinin genel imajının nasıl etkilendiğini gözler önüne seriyor. Dilekçenin sunulmasıyla birlikte, Ertan Yıldız’ın geleceği ve partinin bu konudaki tavrı daha fazla merak uyandırmaya başladı. CHP, bu tür disipline yönelik eylemleriyle, partinin tüzüğüne ve değerlerine ne kadar önem verdiğini bir kez daha göstermeyi amaçlıyor.
Sonuç olarak, Ertan Yıldız hakkında açılan disiplin süreci, hem partinin iç disiplininin sağlanması hem de üyeler arasında beklenen tutum ve davranış standartlarını korumak adına büyük önem taşıyor. Partinin, içindeki bu tür olaylara nasıl yanıt vereceği ve gereğini ne şekilde yapacağı, önümüzdeki günlerde belirginlik kazanacak.