Türkiye, 2023 yılında İstanbul’un Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki bir depremle sarsıldı. Bu olay, birçok insan gibi CNN Türk spikeri Meltem Bozbeyoğlu’nu da etkiledi. Bozbeyoğlu, canlı yayında depremin şiddetini hissettiği anları ve annesiyle olan duygusal bağını aktardı. Yayın sırasında, annesinin Bahçelievler’de yaşadığını hatırlayan Bozbeyoğlu, annesine ulaşmaya çalıştığını belirtti. “Annemin durumunu öğrenmek için sürekli olarak ‘İyi misin, iyi misin?’ diye soruyordum. Fakat annem yayını da izlemiyormuş,” ifadelerini kullandı.
Meltem Bozbeyoğlu, canlı yayın sırasında yaşanan depremde çevresindeki her şeyin yerinden oynamasıyla birlikte, “Eğer bu kadar güvenli bir binada bu kadar sallanıyorsak, İstanbul’da ciddi bir sıkıntı olmalıdır,” diye düşündüğünü aktardı. Deprem sonrası annesi ile konuştuğunda, annesinin duyduğu korkunun, onun gözyaşlarıyla dışa vurduğunu belirtti. Bunun yanı sıra Bozbeyoğlu, annesinin duygusal bir yapıya sahip olduğunu ifade etti.
“BEN DE ONUN KEDİSİNİ KURTARMAYA ÇALIŞIYORDUM”
Meltem Bozbeyoğlu’nun annesi Tülay Bozbeyoğlu, kızının yaşadığı paniği anlamıştı ve o esnada kendisinin evdeki kediyi kurtarmaya çalıştığını belirtti. Tülay Bozbeyoğlu, “Kızım beni merak ediyordu fakat ben de onun kedisinin güvenliğinden endişe ediyordum. Demirören binasının sağlam olduğunu biliyorum çünkü geçmişte babam da orada çalışmıştı. Bu nedenle onun için fazla endişelenmedim,” dedi. Annesinin bu sözleri, aile bağlarının ve birbirlerine duydukları güvenin önemini bir kez daha göstermiş oldu.
“ÖNCE YAYINI KURTARMAM GEREKİYORDU”
Depremin meydana gelişinden sonra CNN Türk ekibinin durumu yönetme şekli de büyük bir dikkat çekti. Bozbeyoğlu’nun depremin ilk anlarında annesini aramasını yönlendiren CNN Türk Editörü Şilan Bozyurt, o anları şöyle aktardı: “Ben rejideydim ve ekip olarak oldukça soğukkanlıydık. Önceliğimiz daima halkı endişeye sevk etmemek ve durumu kontrol altında tutarak yayına devam etmek olmuştur. Yayını kurtarmak için son ana kadar hazır durduk. Yayın ardından, annelerimizi aramaya başladık,” ifadelerini kullandı. Bu söylem, medyanın zor bir görev üstlenen çalışanlarının durum anında profesyonelliklerini nasıl koruduklarının bir örneği olarak ön plana çıktı.
