BIST 100 endeksi, bir önceki kapanışa göre 130,79 puan artış göstererek, toplam işlem hacmi 105,9 milyar lira seviyesine ulaştı. Bankacılık endeksi %3,05 oranında değer kazanırken, holding endeksi %1,83 oranında bir artış kaydetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran sektör spor oldu ve bu sektör %5,86 oranında bir artış sağladı. Diğer taraftan, en çok kaybettiren sektör ise sigorta oldu, bu sektörde %2,47 oranında bir değer kaybı yaşandı.
Küresel piyasalarda ise durum karışık bir seyir izliyor. Özellikle ABD’de görevi devralacak yeni yönetimin atacağı adımlar ve ABD Merkez Bankası (Fed) tarafından gelecek dönemde izlenecek yol haritasına ilişkin yaşanan belirsizlikler, yatırımcıların dikkatini çekiyor. Bu durum, yılın ilk işlem gününde çeşitli belirsizlikleri de beraberinde getiriyor.
Analistler, yurt içinde yarın açıklanacak olan verilerin önemli olduğunu vurguluyor. Enflasyon, ihracat rakamları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantı özeti ve haftalık para ile banka istatistiklerinin yanı sıra, yurt dışında ise Almanya’daki işsizlik oranı ve ABD’deki ISM imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) gibi verilerin takip edileceği ifade ediliyor. Teknik açıdan BIST 100 endeksinin 10.000 ve 10.100 puan seviyelerinin direnç, 9.750 ve 9.650 seviyelerinin ise destek noktası olarak belirlendiği belirtiliyor.
AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi’ne katılan ekonomistler, aralık ayında Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) %1,61 artış göstereceğini tahmin ediyor. Ekonomistlerin aralık ayı enflasyon beklentilerinin ortalamasına göre (yüzde 1,61), önceki ay %47,09 olan yıllık enflasyonun %45,21 seviyesine düşeceği öngörülüyor.
Öte yandan, ekonomistlerin 2025 sonu için belirlemiş oldukları enflasyon beklentisi ise aralık ayı itibarıyla %27,32 seviyesinde olduğu tahmin ediliyor. Bu, piyasanın gelecekle ilgili beklentileri açısından önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor.
Tüm bu veriler, Türkiye ekonomisinin gidişatı hakkında ipuçları verirken, yatırımcıların dikkatli ve temkinli bir yaklaşım sergilemelerine olanak tanıyor. Özellikle enflasyon ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, yatırım kararlarını doğrudan etkileyen unsurlar arasında yer alıyor. Bu noktada, ulusal ve uluslararası ekonomik göstergelerin izlenmesi, yatırımcılar için büyük önem taşıyor.
