Türkiye Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Rümeysa Öztürk isimli bireyin maruz kaldığı haksızlıkları eleştirerek, bu tür demokratik değerlerle bağdaşmayan uygulamalara, ayrımcılığa, ötekileştirmeye, İslamofobiye ve çifte standarda hiçbir şekilde tolerans gösterilmemesi gerektiğini vurguladı. Bakan Tunç, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, Amerikan yönetimi tarafından Filistin’e destek verdiği gerekçesiyle gözaltına alınan Rümeysa’nın durumunu değerlendirerek, onun serbest bırakılmasının kamu vicdanını rahatlattığını ifade etti.
Rümeysa Öztürk, Tufts Üniversitesi‘nde doktora öğrencisi olarak öğrenim görüyordu ve yaşadığı olay, serbest bırakılmasının ardından Türkiye’de geniş yankı buldu. Tunç, Öztürk’ün özgürlüğüne yeniden kavuşmasının temel insan hakları ve ifade özgürlüğü açısından son derece önemli olduğunu belirtti. Bu bağlamda, Rümeysa’nın durumunun, inancından dolayı yargılanmasının kabul edilemeyeceği mesajını verdi. Bakan Tunç, bu gelişmenin bir bireyin inancı ve Filistin’e verdiği destek gerekçesiyle yargılanmasının asla kabullenilemeyeceği hususunu bir kez daha ortaya koyduğunu dile getirdi.
Adalet Bakanı, Rümeysa’nın karşılaştığı haksızlıkların, demokratik değerlere zıt olan uygulamalar olduğunun altını çizerek, adaletin sağlanması konusundaki kararlılıklarını yineledi. Tunç, Bakanlık olarak ilk andan itibaren Rümeysa’ya gerek diplomatik gerek hukuki anlamda destek verdiklerini belirtti. Adalet müşavirlerinin duruşmaları bizzat takip ettiğini vurgulayan Tunç, Rümeysa Öztürk’e ve ailesine geçmiş olsun dileklerini iletti.
Bu olay, sadece Rümeysa Öztürk açısından değil, genel anlamda ifade özgürlüğü ve insan hakları açısından da sembolik bir önem taşıyor. Hükümetin, yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarına yönelik uygulamalardaki tutumunun, RoTürklerin haklarını savunma yükümlülüğünü de içerdiği anlaşılıyor. Öztürk’ün serbest bırakılması, hem destekçileri tarafından memnuniyetle karşılandı hem de halk arasında bir sevinç kaynağı oldu. Rümeysa’nın durumu, uluslararası ilişkilerde insan hakları konusunu tekrar gündeme taşımış oldu.
Bakan Tunç’un açıklamaları, Türkiye’de özünde hoşgörü ve adalet anlayışını merkeze alarak yapılan bir eleştiriyi barındırıyor. Özelikler ile ilgili duyarlılık ve demokratik değerlere saygı konusu, Türkiye’nin ulusal kimliği açısından önemli bir yer tutuyor. Bu bağlamda, Rümeysa Öztürk meselesinin etrafında dönen yorumlar, sadece bireysel bir haksızlığın ötesinde, toplumsal normlar, inanç özgürlüğü ve insan hakları üzerinde de etkili bir tartışmayı tetiklemiş oldu.
