Amerikan Bloomberg Ajansı’nın haberine göre, Avrupa’da hızla azalan doğalgaz rezervleri yeni bir enerji krizinin habercisi olabilir. Haberde, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle 2022 yılında gaz fiyatlarının yaklaşık %45 arttığı hatırlatılarak, fiyat seviyesinin şu an için 2022’nin altında kalmış olmasına rağmen, Avrupa Birliği vatandaşları açısından geçim maliyetinin oldukça yükseldiği vurgulandı. Bunun yanı sıra, Avrupa üreticileri için de rekabet baskısının risk yaratacak kadar yüksek olduğu belirtildi.
Dondurucu soğukların ısınma talebini artırdığı ve özellikle rüzgarda bu yıl yaşanan kıtlık sebebiyle stokların hızla azaldığı ifade edildi. İki yıldan fazla bir süredir Avrupa’nın enerjiyi güvence altına almak için mücadelesini sürdürdüğü, fakat bu yıl gaz rezervlerini doldurmaya yardımcı olan gaz teslimatlarının muhtemelen 2025’te kullanılamayacak olmasının durumu daha da kötüleştirebileceği kaydedildi. Bu durum, Avrupa’nın enerji güvenliğini büyük ölçüde tehdit ediyor.
RWE AG CEO’su Markus Krebber, gaz tedarikinde ciddi sorunlarla karşılaştıklarını belirterek, “Eğer Rus gazından bağımsız olmak istiyorsak, daha fazla ithalat kapasitesine ihtiyacımız var ve bu kış durumun tekrar kötüleşeceğini göreceğiz. Kışa soğuk bir başlangıç yapmamız nedeniyle gaz depolama tesislerimiz hızlı bir şekilde boşalıyor.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Fatih Birol ise Rusya ile Ukrayna arasındaki anlaşmanın sona ermesi ve özellikle 1 Ocak 2024 itibarıyla Rusya’nın Ukrayna üzerinden gaz geçişinin sonlanması durumunda, Avrupa’nın bu kış bol miktarda enerji stoku yapma ihtiyacı olduğuna dikkat çekti. Almanya’daki birçok fabrikanın yüksek enerji maliyetleri nedeniyle üretimlerini durdurmak ya da kısıtlamak zorunda kaldıkları, bu nedenle ekonomik baskının üst üste üçüncü yıl boyunca devam edebileceğine dair sinyaller olduğu ifade edildi. Saxo Bank Emtia Stratejisi Başkanı Ole Hansen, “Almanya’nın öncülük ettiği otomotiv, kimya ve makine sektörleri gibi enerji yoğun endüstriler zaten sıkıntı içerisindeyken, yeni doğalgaz krizinin daha fazla zarar verebileceğini” belirtti.
Sonuç olarak, Avrupa’nın gaz rezervlerindeki azalmanın ve enerji maliyetlerindeki artışın, bölgenin enerji güvenliğini tehdit eden ciddi bir kriz yaratma potansiyeli taşıdığı görülmektedir. Özellikle soğuk hava koşullarının talebi artırması ve mevcut gaz tedarik zorlukları, Avrupa’nın bu kışı nasıl geçireceği konusunda belirsizliklere yol açmaktadır. Avrupa’nın enerji bağımsızlığını artırmak adına stratejik önlemler alması gerekmektedir; aksi takdirde, kış aylarında daha büyük sıkıntılarla karşılaşma ihtimali bulunmaktadır.
