Küresel piyasalarda kapanışta Stoxx Europe 600 gösterge endeksi, yüzde 0,42 artışla 515,84 puan seviyesine ulaştı. Özellikle Fransa’da CAC 40 endeksi, yüzde 0,51 artış göstererek 7.490,28 puana, İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi ise yüzde 0,59 artarak 35.315,51 puana yükseldi. Diğer bir önemli borsa olan İngiltere’de FTSE 100 endeksi ise yüzde 0,83’lük bir artışla 8.319,69 puana ulaştı. Ancak Almanya’da durum biraz farklıydı; DAX 40 endeksi, yüzde 0,06 oranında bir değer kaybı yaşayarak 20.317,1 puana geriledi.
Avro ile dolar paritesi, 20.40 itibarıyla yüzde 0,23’lük düşüşle 1,029 seviyesinde işlem görüyor. Küresel piyasalarda ise ABD Merkez Bankası’nın (Fed) aralık ayı toplantı tutanaklarının ardından ortaya çıkan temkinli yaklaşım sinyalleri, yatırımcıların dikkatini çekiyor. Faiz indirimlerinin daha geniş bir zaman dilimine yayılabileceğine dair tahminler, piyasalarda belirsizlik yaratmaya devam ederken, enflasyonist baskılar da dikkat çekici bir şekilde gündemde kalıyor.
Diğer yandan, Avrupa’daki ekonomik aktiviteye yönelik endişeler giderek artıyor. İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkan Yardımcısı Sarah Breeden, yaptığı bir konuşmada, ülkedeki ekonomik aktivitenin yavaşladığını dile getirdi. İngiltere’de kamu tahvilleri ile ilgili olarak hafta başında ortaya çıkan panik havası ise devam ediyor. İngiltere Borç Yönetim Ofisi’nin 30 yıl vadeli 2,25 milyar sterlin değerindeki tahvil ihalesi sonrasında, 30 yıl vadeli devlet tahvilinin getirisi 1998 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaşırken, 10 yıllık borçlanma maliyetleri ise 2008 finansal krizinden bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye ulaştı.
Bu borçlanma maliyetlerindeki keskin artış, ABD dolarının küresel çapta güçlendiği bir ortamda, İngiltere kamu maliyesinin sürdürülebilirliğine dair piyasa endişelerini artırdı. Bu durum, sterlinin dolar karşısında son bir yıl içinde en zayıf performansını göstermesine yol açtı. Analistler, İngiltere tahvil piyasasındaki bu çalkantının sadece İngiltere’ye özgü bir durum olmadığını ve ABD’deki tahvil faizlerindeki artışın piyasalar üzerinde etkili olduğunu belirtiyorlar. Ancak İngiltere’nin yüksek dış borçlanma ihtiyacı dolayısıyla kırılganlığının daha fazla olduğunu da ekliyorlar.
Hazine Müsteşarı Darren Jones, Avam Kamarası’nda milletvekillerine yaptığı konuşmada, piyasadaki çalkantıyı kabul ederek mali piyasaların sürekli bir değişkenlik içinde olduğunu ifade etti. Jones, tahvil piyasasındaki dinamiklerin birçok uluslararası ve yerel faktör tarafından belirlendiğini belirtirken, piyasaya acil bir müdahale gerektiren bir durumun olmadığını açıkladı. Diğer bir önemli gelişme ise Almanya’da yaşandı; Halle Ekonomik Araştırma Enstitüsü (IWH), 2024 yılının son çeyreğinde ülkede iflas eden şirket sayısının 2009’dan bu yana en yüksek seviyeye ulaşacağını bildirdi. Bu veriler, Avrupa ekonomisinin geleceği üzerinde daha fazla endişeye yol açmaktadır.
