Başsavcılığın yapmış olduğu açıklamaya göre, Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen çeşitli soruşturmalar sonucunda, THKP-C/Devrimci Hareket adlı silahlı terör örgütünün desteği ve talimatları doğrultusunda, Ankara il sınırları içerisinde belirli tarihlerde örgütsel faaliyetlerde bulunan kişilere dair tespitler gerçekleştirilmiştir. Bu bireylerin, kendilerine ait olduğu belirlenen sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütünün kullandığı cebir ve şiddet içeren yöntemleri yüceltme ve bu yöntemleri meşrulaştırma amacına yönelik propaganda faaliyetlerinde bulunduğu kaydedilmiştir. Ayrıca, bu kişilerin terör örgütünün il düzeyindeki yapılanmasında yer aldıkları da saptanmıştır.
Açıklamada, bu kapsamda 16 şüphelinin eş zamanlı olarak gözaltına alınmalarına ilişkin bir karar alındığı belirtilmiştir. Şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmalara, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekipleri tarafından devam edildiği ifade edilmiştir. Söz konusu operasyon, terör örgütlerinin eylem ve propagandalarını bertaraf etmek amacı güden bir dizi adımın başlangıcını temsil etmektedir.
Gözaltına alındığı belirtilen şüpheliler üzerinde gerçekleştirilecek olan işlemler ve yargı süreci, terörle mücadele kapsamında atılacak olan adımların etkinliğini artırma hedefini taşımaktadır. Başsavcılığın açıklaması, ülkenin güvenliği adına kritik bir yere sahip olan bu tür operasyonların yalnızca; yasadışı ve terörist faaliyetleri en aza indirmekle kalmayıp, aynı zamanda toplumda terörizm konusunda bir farkındalık yaratmayı da amaçladığını ortaya koymaktadır.
Bu tür operasyonlar, sadece faillerin yakalanmasıyla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda gelecekte benzer suçların önlenmesi açısından büyük bir öneme sahiptir. Terör örgütleri ve onların propaganda araçlarıyla mücadele, etkili bir yönetişim ve güvenlik anlayışı gerektiren karmaşık bir süreçtir. Türkiye, bu tür tehditlerle baş etmek adına, güvenlik kuvvetlerinin, adalet sisteminin ve toplumsal bilincin güçlendirilmesi gerektiğinin bilincindedir.
Operasyonun başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi, güvenlik güçlerinin alanındaki etkinliğini ve kararlılığını gösterirken, toplumun huzur ve güvenliğini teminat altına almayı amaçlamaktadır. Gözaltına alınanların yargı sürecinin takip edilmesi, hukukun üstünlüğü açısından kritik bir önemde olup, alınacak olan kararların, toplumda cezai etkinin yanı sıra, aynı zamanda terörizmin köklerini kazıma noktasında da belirleyici olacağı düşünülmektedir.