Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, 2023 yılı itibarıyla Alman kamu yayıncısı ARD’de katıldığı bir programda önemli açıklamalarda bulundu. Pistorius, “Eğer Ukrayna düşerse, Putin bu savaşı Ukrayna’yı, hatta Ukrayna’nın büyük bir bölümünü işgal edecek şekilde kazanırsa, bu durum NATO toprakları için bir tehdit oluşturmanın yanı sıra Moldova ve Gürcistan gibi komşu ülkeler için de azami bir tehlike teşkil eder.” diyerek Rusya’nın olası genişleme ihtimalinin ciddiyetine dikkat çekti.
ABD’nin Ukrayna’ya desteğini kesmesi durumunda dahi Almanya’nın askeri yardım sağlamaya devam edeceğini belirten Pistorius, “Bu durum sadece Ukrayna’yla dayanışma meselesi değildir; aynı zamanda Avrupa’daki güvenliğimiz ve barışımızla doğrudan ilişkilidir.” ifadelerini kullandı. Almanya’nın Ukrayna’nın bağımsızlığına verdikleri desteğin sadece bir askeri yardım meselesi olmadığını, uluslararası güvenlik için de kritik bir adım olduğunu vurguladı.
44 MİLYAR EURO YARDIM
Almanya, Ukrayna’ya siyasal, mali, askeri ve insani yardım sağlayan ülkeler arasında ABD’nin ardından ikinci sırada yer almaktadır. Savaşın patlak vermesinden bu yana, Almanya, Ukrayna’ya insani destek, doğrudan ödemeler ve silah desteği şeklinde toplamda 44 milyar euro değerinde yardımda bulunmuştur. Bu yardım, Almanya’nın savaşın başından beri Ukrayna’ya yönelik ciddi bir destek politikası izlediğini göstermektedir.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), 2024 yılına ilişkin küresel askeri harcamalar raporunda, Almanya’nın 2022 yılında 88,5 milyar dolarlık askeri harcama ile dünya genelinde en fazla askeri harcama yapan ülkeler arasında yer aldığını ortaya koymuştur. Bu rakam, Almanya’nın savunma bütçesinin artışını ve Ukrayna’ya yönelik uluslararası destek çerçevesinde atılan adımları da gözler önüne sermektedir.
Pistorius’un bu açıklamaları, Almanya’nın NATO içindeki rolü ve Avrupa’da güvenliğin sağlanması konularındaki kararlılığını ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı konusundaki destek, yalnızca bölgesel bir mesele değil, aynı zamanda küresel barış için de bir ön şart olarak değerlendirilmektedir. Dolayısıyla, Ukrayna’ya olan bu destek, Almanya’nın uluslararası arenadaki siyasi duruşunu da güçlendirmektedir.
Almanya’nın sağladığı bu yardım ve savunma harcamaları, NATO’nun doğu kanadında güvenliğin sağlanması adına kritik bir öneme sahiptir. Eğer Ukrayna, Rusya’nın saldırılarına karşı koyamazsa, bu durum sadece onun için değil, aynı zamanda Avrupa’nın doğu sınırındaki diğer ülkeler için de büyük bir tehdit oluşturacaktır. Bu nedenle Almanya’nın askeri ve insani yardımları, sadece bir ülke için değil, bir bütün olarak Avrupa’nın güvenliği için hayati bir önem taşımaktadır.
