Almanya’da siyasi arenada önemli bir gelişme yaşandı. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Partisi Genel Başkanı olarak tanınan Friedrich Merz, ilk turda sürpriz bir şekilde seçilememesine karşın, ikinci turda parlamentodan onay almayı başardı. Bu durum, CDU’nun güç kaybettiği bir dönemde, partinin yeniden yükselişe geçmesi anlamını taşıyor.
AfD’DEN İSTİFA ÇAĞRISI!
Partinin muhalefetindeki aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi’nin eş genel başkanı Alice Weidel, Friedrich Merz’e yönelik sert eleştirilerde bulundu. Weidel, şu an için seçilemeyen Merz’in istifa etmesi ve seçimlerin yenilenmesi gerektiğini savundu. Bu durum, seçim sonuçları konusunda parti içindeki gerilimlerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
AfD Genel Başkanı Alice Weidel. AFP (Arşiv)
NOT: AfD, yapılan seçimlerde ikinci parti olarak öne çıkmış ve düzenlenen ilk ankette birinci parti olarak kaydedilmiştir. Bu durum, Almanya’daki siyasi dengeleri önemli ölçüde değiştirme potansiyeli taşımaktadır.
ESKİ YARGIÇ, ÜÇ ÇOCUK BABASI
Friedrich Merz, 1955 yılında Kuzey-Ren Vestfalya eyaletinin Brilon kentinde dünyaya gelmiş, evli ve üç çocuk babasıdır. Hukuk eğitimi aldıktan sonra yargıç ve avukat olarak kariyerine yön vermiştir. 1989’dan 1994’e kadar Avrupa Parlamentosu’nda, 1994’ten 2009’a kadar ise Federal Meclis’te milletvekilliği yapmıştır.
Merz, 2009 yılında milletvekilliği görevini bıraktıktan sonra aktif siyasetten uzak kalmış, çeşitli özel şirketlerde çalışmış, avukatlık ve lobicilik faaliyetleri yürütmüştür. Ancak 2021 yılının Eylül ayında yapılan genel seçimlerde yeniden milletvekili seçildi. Ocak 2022’de CDU Genel Başkanı olarak görev almasıyla beraber, 23 Şubat’ta düzenlenen erken genel seçimlerde CDU/CSU’nun başbakan adayı olarak gösterilmiştir.
Uzun bir süre boyunca partisinde çeşitli siyasi faaliyetlerde bulunmasına rağmen, Friedrich Merz’in geçmişinde başbakanlık, bakanlık ya da belediye başkanlığı gibi bir deneyimi bulunmamaktadır. Bu durum, kendisinin liderlik açısından ne kadar etkili olacağına dair bazı soru işaretlerini beraberinde getiriyor.
Almanya’nın içinde bulunduğu bu kritik siyasi dönem, aynı zamanda halkın siyasi partilere karşı güveninin ne ölçüde değiştiğini ve hangi yönde evrileceğini de gözler önüne sermektedir. Merz’in liderliğindeki CDU’nun geleceği ve afişlediği politikalar, Almanya’nın geleceği adına büyük önem taşıyor.
