Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo) dahil olmak üzere beş farklı ekonomi düşünce kuruluşu, daha önce belirttikleri 2025-2026 yıllarını kapsayan büyüme tahminlerini güncelledi. Bu kapsamda ortak hazırlanan “Jeopolitik Çalkantılar Krizi Şiddetlendiriyor ve Yapısal Reformlar Daha da Acil Hale Geliyor” başlığı altında yayımlanan raporda, Türkiye için GSYH büyüme tahmini bu yıl için yüzde 0,8’den 0,1’e indirildi. 2024 yılı için büyüme tahmininin ise yüzde 1,3 seviyesinde sabit kaldığı belirtildi.
Raporun dikkat çeken noktalarından biri, ülkedeki işsiz sayısının artışı ve çalışan sayısındaki azalma öngörüsü. İstihdam edilen bireylerin sayısının bu yıl 46 milyon 82 binden 46 milyon 19 bine düşmesi beklenirken, işsizlik oranının 2025 yılı itibarıyla yüzde 6’dan 6,3’e çıkacağı tahmin edildi. Aynı zamanda işsizliğin bu yıl ılımlı bir artışla 2 milyon 952 bin kişiye ulaşacağı, 2026’da ise ufak bir düşüş kaydedileceği öngörülüyor. Yıllık enflasyon oranının ise bu yıl yüzde 2,2 seviyesinde kalması, gelecek yıl ise yüzde 2,1’e ineceği tahmin ediliyor.
Rapor, jeopolitik gerilimlerin ve özellikle ABD’nin korumacı ticaret politikalarının Almanya’nın zaten gergin olan ekonomik durumunu daha da zayıflattığını vurguluyor. Alman şirketleri, özellikle Çin kaynaklı uluslararası rekabetle mücadele ederken, kalifiye işçi eksikliği ve yüksek bürokratik engeller gibi yapısal sorunlar büyüme üzerinde olumsuz etki yaratıyor. Ortak raporda, Almanya’nın bu yıl başında gerçekleşen önemli iç ve dış politika değişiklikleri ile bir kriz dönemine girdiği belirtilerek, hükümet değişikliğinin ekonomik belirsizliği artırdığı ifade ediliyor.
Raporda, “Almanya’daki ekonomik zayıflık hem konjonktürel hem de yapısaldır. Alman şirketleri, özellikle Çin kaynaklı yoğun rekabetle karşı karşıyadır.” deniliyor. Ayrıca, enerji krizinin ardından enerji yoğun sanayinin bir kısmının kalıcı olarak kaybedilmiş olduğu da ifade ediliyor. Düşkünleşen iş gücü ve yüksek bürokrasi gibi faktörlerin ekonomi üzerindeki yapısal zayıflıkları artırdığı belirtiliyor. Ayrıca, Donald Trump’ın 2 Nisan’da açıkladığı ek gümrük vergilerinin de Alman ekonomisi üzerindeki etkisinin olumsuz olacağı vurgulanıyor.
Raporda, kısa vadede ekonomik faaliyetlerin ABD’nin yeni gümrük tarifeleri ve devam eden belirsizlikten etkileneceği vurgulanıyor. Özellikle otomobil tarifeleri nedeniyle oluşabilecek ticaret çatışmasının bu yıl ve gelecek yıl GSYH üzerinde yüzde 0,1 puanlık bir azalma yaratabileceği belirtiliyor. Rapor, Washington yönetiminin AB alüminyum, çelik ve otomobillerine uyguladığı yüzde 25’lik gümrük vergilerini de içerdiği ancak Trump’ın açıkladığı gümrük vergisi artışını hesaba katmadığı ortaya konuluyor.
Küresel Ekonomi Bağlamında Önemli Değişiklikler
Beş ekonomi düşünce kuruluşunun raporunda, küresel ekonomide meydana gelen büyük değişikliklerin özellikle gelişmiş ülkelerdeki büyüme hızını etkileyeceği yer aliyor. ABD’deki ekonomik yavaşlama nedeniyle Avrupa ekonomisinde de belirsizlik ve ticari engellerin baskı oluşturduğu ifade ediliyor. Çin dahil olmak üzere gelişmekte olan piyasalarda, ABD’nin gümrük vergisi politikalarının olumsuz etkileri nedeniyle görünümün kötüleşeceği öngörülüyor. Yüksek gümrük vergilerinin doğrudan yabancı yatırımlarda da bir düşüşe neden olabileceği kaydediliyor.
Raporda, 2025 baharında küresel ekonominin geniş kapsamlı jeopolitik ve ekonomik politika değişiklikleriyle karşılaşacağı ve ABD’deki politika değişikliğinin Avrupa’da yeni güvenlik