Mayıs ayının başlarında yayımlanan Bundesbank‘ın ekonomiye dair raporunda, Alman ekonomisi üzerindeki çeşitli baskıların devam ettiğine ve ABD hükümetinin sıkılaştırılmış gümrük tarifesi politikasının ülkenin ekonomik durumuna daha da fazla yük bindirdiğine dikkat çekildi. Raporda, bu durumun özellikle zor rekabet koşulları ve zayıf taleple mücadele eden Alman ihracat sektörü üzerinde olumsuz bir etki yarattığı vurgulandı.
Raporda, ABD’nin gümrük politikalarının avrodaki yükselişle birleşerek ekonomik baskılar oluşturduğuna da yer verildi. Bundesbank, ABD’nin gümrük vergisi uygulamalarının Alman sanayisini yılın ikinci çeyreğinde yavaşlatmasının muhtemel olduğunu belirtirken, “Ekonominin ikinci çeyrekte durgunlaşacağını bekliyoruz” ifadesini kullandı.
Raporda, yeni federal hükümetin ülkede bürokrasiyi azaltmaya, dijitalleşmeyi desteklemeye ve yatırım için vergi teşvikleri sunmaya yönelik koalisyon anlaşmasının, ekonomik büyümeyi destekleyici arz yönlü girişimler içerdiği aktarıldı. Ancak, federal hükümetin genişlemeci mali politikasının kısa vadede ekonomi üzerinde olumlu bir etkisi olmayacağının altı çizildi.
Ekonomik Büyüme Zorlukları
Tarife savaşları ve eski ABD Başkanı Donald Trump‘ın bazı açıklamaları, küresel ticaret üzerindeki olumsuz etkilere dair endişeleri arttırmış durumda. Çoğu analist, Trump’ın gümrük vergisi politikasını Alman ekonomisinin büyümesinde “özel bir risk” olarak değerlendirmekte. Trump’ın agresif gümrük politikası, küresel ekonomik görünümü gölgelerken, bölgedeki diğer ülkelere oranla daha fazla imalat sektörüne bağımlı olan Alman ekonomisi ise üretimdeki sürekli zayıflık nedeniyle kırılganlığını sürdürüyor.
Ülke ekonomisi, 2024 yılı içerisinde bir önceki yıla göre yüzde 0,2 geriledi. Çin ile artan rekabetin yanı sıra yapısal sorunların da ekonomiyi frenlemesi, Alman ekonomisinin ard arda ikinci yıl küçülmesine neden oldu. Hükümet, 24 Nisan’da bu yıl için tahmin edilen büyüme beklentisini, ABD’nin ticaret politikalarındaki gerginlikler nedeniyle yüzde 0,3’ten sıfıra düşürdü.
Eğer hükümetin son tahmini gerçekleşirse ve ekonomi bu yıl da büyüme kaydetmezse, bu durum, Alman ekonomisinin art arda üçüncü yıl büyümemiş olacağı anlamına geliyor. Ancak, 2024 yılının ilk çeyreğinde hane halkı tüketim harcamaları ve yatırımlardaki artış sayesinde Alman ekonomisi, yüzde 0,2 oranında bir büyüme göstererek resesyona girmekten kurtuldu.
Buna ek olarak, hükümete danışmanlık yapan Ekonomi Bilirkişi Kurulu (SVR) da ekonomiye yönelik 2025 büyüme tahminini, yüzde 0,4’ten sıfıra düşürdü. Tüm bu veriler, Alman ekonomisinin önünde zorlu bir dönem olduğunu ve bu zorlukların üstesinden gelmenin gerekliliğini ortaya koyuyor.