Yunanistan’ın haber portallarından biri olan Newsbeast, Prof. Dr. Afyoncu’nun CNN TÜRK’te yaptığı değerlendirmeleri ele aldı. Haberin içeriğinde, Afyoncu’nun bir Yunan askeriyle gerçekleştirdiği diyalogdan alıntılara yer verilmiştir. Prof. Dr. Afyoncu, Türkiye’nin Yunanistan’dan toprak alma gibi bir hırsının bulunmadığını, ancak Türkiye’nin Ege Denizi’nde bazı haklara sahip olduğu yönündeki görüşlerini paylaştı.
AFYONCU NE DEMİŞTİ?
Newsbeast haberi, Rektör Prof. Dr. Afyoncu’nun Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin daha iyi bir seviyeye gelebilmesi için uzlaşma çağrısında bulunarak iki ülkenin bir araya gelerek meseleleri görüşmesi gerektiğini vurguladığı ifadelerini içeriyor. Afyoncu, Ege Denizi’nde yaşanan gerginlikler ve askeri harcamalar hakkında da önemli noktaları dile getirdi. Örneğin, Yunanistan’ın 500-600 milyon euro değerinde firkateyn almak üzere Fransa ile anlaşma yapmasına dikkat çekerek, bu harcamaların nedenini sorguladı. Afyoncu, “Neden alıyorsun?” diye sordu; “Eğer Türkiye Cumhuriyeti ile yarın bir savaş çıkarsa, senin onlarla durma ihtimalin yok” dedi. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin Yunanistan’a herhangi bir saldırı niyeti olmadığını belirterek Yunanistan’ın bu harcamalarının gereksizliğine dikkat çekti.
Afyoncu, Yunanistan’ın Türkiye’den daha düşük bir nüfusa sahip olmasına rağmen benzer büyüklükte bir savunma bütçesi harcamasını da eleştirdi. Yunanistan’ın nüfusuna oranla bu seviyede bir harcama yapmasının mantıksız olduğunu ifade ederek, bu durumun stratejik bir yanlış yönlendirme olduğunu söyledi. Bu başlıklar altında, Türkiye ile Yunanistan arasındaki mevcut askeri harcamaların ve güç dengesinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini öne sürdü.
Rektör Afyoncu’nun bu açıklamaları, Türkiye’nin askeri gücü ve uluslararası ilişkileri bağlamında önemli bir tartışma başlattı. Ülkelerin savunma harcamalarının, siyaseten kendilerini ne ölçüde koruyabilecekleri açısından anlamlı olduğu biliniyor. Dolayısıyla, Ege Denizi üzerindeki anlaşmazlıklar ve bunun yanında silahlanma yarışı, bölgedeki barış ve istikrar açısından dikkat çekici bir mesele haline geliyor. Afyoncu’nun bu perspektifleri, Yunanistan’ın mevcut savunma politikalarını sorgulama fırsatı sunuyor.
Sonuç olarak, Prof. Dr. Afyoncu’nun CNN TÜRK’te yaptığı bu değerlendirmeler, Yunanistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin daha da karmaşık bir hal almasına neden olabilir. Özellikle uluslararası ilişkilerde savunma harcamalarının önemli bir parametre olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu tür eleştirilerin iki ülke arasında daha geniş çaplı bir diyaloga yol açması umulabilir. Türkiye’nin yalnızca askeri gücünü değil, aynı zamanda diplomatik becerilerini de kullanarak Ege’deki haklarını koruma çabalarının devam ettiği bir ortamda, bu tür değerlendirmelerin önemi giderek artmaktadır.