EVRİN GÜVENDİK Ankara – Afrika Kalkınma Fonu Kuruluş Anlaşması’nın tadili ve Guvernörler Kurulu kararının onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu’nda kabul edildi. Dışişleri Bakan Yardımcısı Burhanettin Duran, komisyonda yaptığı açıklamada, Afrika Kalkınma Fonu’nun uluslararası bir finans kurumu niteliği taşıdığını ve her üç yılda bir kaynak artırımları gerçekleştirdiğini belirtti. Türkiye’nin bu süreçte yer aldığı donör ülkeler aracılığıyla sağladığı kaynakların, Afrika’daki az gelişmiş ülkelere hibe ve tavizli kredi şeklinde aktarıldığını vurguladı.
274 milyon dolarlık ihale
Duran ayrıca, Türkiye’nin 2013 yılında hem Afrika Kalkınma Bankası’na hem de bu banka grubunun bir parçası olan Afrika Kalkınma Fonu’na donör statüsünde üye olduğunu ifade etti. Bu üyelik sayesinde, Afrika’da faaliyet gösteren Türk firmalarının, bankanın finansman sağladığı projelerin ihalelerine katılma imkânına sahip olduğunu aktaran Duran, “2013 yılındaki üyeliğimizden 2024 yılı sonuna kadar Türk firmaları bankadan yaklaşık 274 milyon dolar büyüklüğünde ihale kazanmıştır” bilgilerini paylaştı. Bu durum, Türk firmalarının Afrika’daki yatırımlarını ve projeler üzerindeki etkisini artırma yönünde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Yıllık 276 milyar dolar gerekiyor
Dışişleri Bakan Yardımcısı Burhanettin Duran, Afrika’nın düşük gelirli ülkelerinin sosyoekonomik kalkınması için gerekli olan yıllık finansman tutarının 276 milyar dolar olduğunu kaydetti. Duran, bu rakama ulaşılmasında yıllık 245 milyar dolarlık bir açık bulunduğuna dikkat çekti. Anlaşmaya dair yaptığı açıklamalarda, “Gelinen aşamada fonun mevcut kaynaklarının artırılıp bu ülkelerin finansman açığının kapatılması için finansal piyasalardan borçlanabilmesine imkân verilmesi üzerinde üyelerce mutabık kalınmıştır” dedi. Bu, Afrika’nın kalkınma hedeflerine ulaşabilmesi için ek kaynak yaratmanın önemini vurgulayan bir gelişme olarak öne çıkmaktadır.
Özetle, Afrika Kalkınma Fonu Kuruluş Anlaşması değişiklikleri ve Türkiye’nin bu süreçteki rolü, Cumhuriyetimizin dış politika hedefleri doğrultusunda sürdürdüğü yeni anlaşmalar ve işbirliklerinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu tür gelişmeler, Afrika ile yapılan ticari ilişkilerin derinleşmesi ve Türk firmalarının uluslararası alanda rekabet gücünün artırılması açısından stratejik bir değer taşımaktadır.
