Moody’s, yaptığı açıklamada Amerika Birleşik Devletleri’nin kredi notunu yeniden değerlendirdiğini duyurdu. Ülkenin uzun vadeli kredi notu “Aaa”dan “Aa1” seviyesine düşürülmüştür. Aynı zamanda, kredi notu görünümünün “negatif”ten “durağan”a çevrildiği bilgisi verildi. Açıklamada, bu not indiriminin, on yılı aşkın bir süredir ABD’nin kamu borcu ve faiz ödeme oranlarının benzer derecelendirmeye sahip ülkelerle karşılaştırıldığında önemli ölçüde yüksek seviyelere çıkmasının yansıması olduğu kaydedildi.
Moody’s, ABD yönetimleri ve Kongre’nin büyük yıllık mali açıklar ile artan faiz maliyetlerinin olumsuz etkilerini tersine çevirecek gerekli önlemleri almakta başarısız olduğunu belirtmektedir. “Görüşülmekte olan mevcut mali tekliflerin, zorunlu harcamalarda ve bütçe açıklarında uzun vadeli önemli azalmalar sağlayacağına inanmıyoruz” ifadesi dikkat çekmektedir. Bu durum, önümüzdeki on yıl boyunca hükümet gelirlerinin genel olarak sabit kalmasının ve daha büyük açıkların öngörüldüğü anlamına gelmektedir.
Kalıcı ve büyük mali açıkların, ABD hükümetinin borç ve faiz yükünü artıracağına vurgu yapılan açıklamada, ülkenin mali performansının kendi geçmişine ve diğer yüksek notlu ülkelerle karşılaştırıldığında kötüleşme riski taşıdığı ifade edilmektedir. Ancak ABD ekonomisinin büyüklüğü, esnekliği ve dinamizmi ile birlikte, doların küresel rezerv para birimi olarak rolünün, ülkenin kredi gücünü korumasını sağladığı ifadelerine de yer verilmektedir. Moody’s, ABD’nin bağımsız bir Merkez Bankası (Fed) tarafından yönetilen etkin bir para politikası yürütmeye devam etmesini umduğunu belirtmektedir.
Moody’s’in açıklamasında, ABD’nin federal borcunun son on yıl içinde sürekli mali açıklar nedeniyle keskin bir artış gösterdiğine dikkat çekildi. Federal harcamaların artışı ile vergi indirimlerinin hükümet gelirlerini azalttığı vurgulanmaktadır. Vergilendirme ve harcamalarda herhangi bir ayarlama yapılmadığı takdirde, bütçe esnekliğinin sınırlı kalması beklenmektedir. 2024 yılında toplam harcamaların yaklaşık %73’ünü oluşturan zorunlu harcamaların faiz giderleri de dahil olmak üzere 2035 yılına kadar yaklaşık %78’e yükseleceği öngörülüyor. Özellikle 2017 vergi indirimlerinin uzatılmasının, gelecek on yılda açığın 4 trilyon dolar artmasına yol açacağı belirtilmektedir.
2024 yılı itibarıyla Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYH) %6,4’ü olan federal açığın, 2035 yılına gelindiğinde %9’a yükselebileceği kaydedildi. Bu süreçte federal borç yükünün de GSYH’nin %98’inden %134’e çıkması bekleniyor. Açıklamada, “ABD ekonomisi yüksek gümrük tarifelerine uyum sağladıkça, GSYH büyümesinin kısa vadede yavaşlaması muhtemeldir, ancak ülkenin uzun vadeli büyümesinin önemli ölçüde etkilenmesini beklemiyoruz” ifadesi de yer almaktadır.
Moody’s, ABD’nin kredi notunu Aaa seviyesinde tutan son büyük kredi kuruluşuydu. Önceki yıllarda Standard & Poor’s, 2011 yılında, Fitch ise 2023 yılında ABD’nin kredi notunu AA+’ya indirmişti. Bu durum, ülkenin mali durumu ve ekonomik performansı üzerinde önemli etkiler yaratacaktır.
