Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Avrupa Birliği (AB) ve Euro Bölgesi’nin nisan ayına ilişkin perakende satış verilerini duyurdu. Bu rapor, ekonominin durumu ve tüketici harcamaları hakkında önemli ipuçları sunmanın yanı sıra, ülkeler arasındaki ekonomik farklılıkları da ortaya koyuyor.
Buna göre, Avrupa Birliği’nde perakende satışlar, 2023 yılı nisan ayında, mart ayına göre yüzde 0,7 oranında bir artış göstermiştir. Yıllık bazda ise bu artış daha belirgin hale gelerek yüzde 2,8 olarak kaydedilmiştir. Bu veriler, AB’deki tüketim talebinin güçlü olduğunu ve ekonomik toparlanmanın devam etmekte olduğunu göstermektedir.
Euro Bölgesi’nde de benzer bir trend izlenmektedir. Nisanda, Euro Bölgesi genelindeki perakende satışlar aylık bazda yüzde 0,1, yıllık bazda ise yüzde 2,3 oranında artış göstermiştir. Piyasa analizleri, perakende satışların aylık yüzde 0,2, yıllık ise yüzde 1,4 artmasını bekliyordu; bu bakımdan doğrulanan veriler, piyasa beklentilerinin üzerinde bir performansı ortaya koymaktadır.
Aylık performance detaylarına baktığımızda, en fazla artışların yaşandığı ülkeler arasında Polonya öne çıkmakta. Polonya, perakende satışlarda yüzde 7,5 ile en yüksek artış oranını kaydederken, bunu yüzde 2,4 ile Slovakya ve İsveç izledi. Belçika ise yüzde 2,1 ile önemli bir artış sağladı. Ancak her ülkede aynı olumlu hava yaşanmamaktadır; zira Almanya’da yüzde 1,1, Malta’da yüzde 1 ve Hollanda’da yüzde 0,4 oranında düşüşler gözlemlenmiştir.
Nisan ayı itibarıyla yıllık bazda gerçekleşen perakende satışlardaki en yüksek artışlar yine dikkat çekici. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, yıllık bazda yüzde 7,7 ile en fazla artışın yaşandığı yer olurken, bunu yüzde 6,2 ile Estonya ve yüzde 5,7 ile İsveç takip etmektedir. Öte yandan, bazı ülkelerde ise durum tam tersi yöndedir. Lüksemburg yüzde 3,6’lık bir düşüş yaşarken, Slovakya’da da yüzde 0,1’lik gerileme kaydedilmiştir.
Bu veriler, Avrupa’nın farklı ülkeleri arasındaki ekonomik farklılıklara ışık tutmakla kalmayıp, aynı zamanda tüketici davranışları ve piyasa dinamikleri hakkında da önemli bilgiler sunmaktadır. Ekonomik dalgalanmaların, ülkelere özgü faktörlerin yanı sıra, genel kıtalara yayılan tüketim modelleri üzerindeki etkileri, gelecekteki ekonomik tahminleri şekillendirmeye yardımcı olacaktır.