Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin ticaret bakanları, 2023 yılında ABD’nin uygulamaya koyduğu tarife kararlarına karşı verilecek yanıtları belirlemek üzere Lüksemburg‘da toplandı. Bu önemli toplantı, AB Komisyonu Ticaretten Sorumlu Üyesi Maros Sefcovic öncülüğünde gerçekleştirildi. Toplantıya, AB’nin 27 üyesinin ticaret alanından sorumlu bakanlarının katılımı oldukça yüksek oldu ve Sefcovic, bu durumun Avrupa’nın küresel ticaret sistemi açısından ne anlama geldiğine dikkat çekti.
Sefcovic, toplantı öncesinde basına yaptığı açıklamada, “Avrupa’yı küresel ticaret sisteminin paradigma değişimi olarak tanımlayabileceğimiz durum karşısında nasıl konumlandıracağımızı tartışacağız.” ifadelerini kullandı. ABD ile ticari ilişkilerdeki gelişmeleri de değerlendirmek üzere bakanları bilgilendireceğini belirten Sefcovic, “Toplantımızda, ABD ile ilişkimizde atacağımız bir sonraki adımın nasıl hazırlanacağına odaklanacağız.” dedi. Bu çerçevede, AB ticaret sistemini olası ticaret sapmalarına karşı nasıl güçlendireceklerini de konuşacaklarını vurguladı.
Toplantıda ayrıca, zorlu bir dönemden geçen Avrupa şirketlerinin hangi yollarla desteklenebileceği ile dünya genelindeki diğer ülkelerle serbest ticaret müzakerelerinin hızlandırılması gibi konular da ele alınacak. Sefcovic, ticaretin %87’sinin hala kurallara dayalı bir sistem üzerinden işlediğini, bu nedenle Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) mekanizmalarına uygun davranmanın önemine dikkat çekti.
ABD’nin yeni tarifeleri arasında, AB’den getirilen otomobil, çelik ve alüminyum gibi ürünlere %25, geri kalan tüm mallara ise %20 oranında ithalat vergisi uygulanması kararlaştırıldı. Bu durum, AB’nin ilk tahminlerine göre, yaklaşık 380 milyar euro değerinde AB ihracatının ABD’nin ek tarifelerine tabi olacağı anlamına geliyor. Bunun yaklaşık 290 milyar euro‘luk kısmı karşılıklı tarifelerden, 26 milyar euro‘luk kısmı çelik ve alüminyumdan, 67 milyar euro‘luk bölümü ise otomobillerden kaynaklanması bekleniyor.
Son tarifelerin, ABD’ye yapılan AB ihracatında yaklaşık 80 milyar euro ek vergiye yol açması öngörülüyor. Tüm bu gelişmeler, hem Avrupa’nın ticaret politikaları üzerine hem de ABD ile olan ilişkilerine dair kritik kararların alınması gerekliliğini ön plana çıkarıyor. Bu çerçevede, Lüksemburg’daki toplantı, AB ülkelerinin ortak çıkarlarını koruma ve ticaret stratejilerini uyumlu hale getirme açısından büyük önem taşıyor.
Özetle, Avrupa Birliği, ABD’nin yeni tarife politikalarına karşı bir strateji geliştirmek üzere bakanlarını bir araya getirerek önemli bir adım atmıştır. Bu toplantıda alınacak kararlar ve geliştirilecek stratejiler, AB’nin küresel ticaret sistemindeki duruşunu belirlemede ve zor durumdaki Avrupa şirketlerine destek sağlama noktasında hayati öneme sahiptir.
