AA (Anadolu Ajansı) ekipleri, Suriye’nin Sednaya Hapishanesi ve diğer işkence merkezlerinde yaşanan zulmü araştırmak için önemli bir çalışma yürütüyorlar. Bu ekipler, öldürülen kişilerin izlerini hastanelerde sürerek, adaletin sağlanmasına katkıda bulunmayı hedefliyorlar.
Başkent Şam’da bulunan Harasta Askeri Hastanesi’ne giden AA ekibi, burada, özenle kefenlere sarılmış cesetlerin üzerinde hapishanelerdeki kodlara uygun numaraların yazılı olduğunu ancak bu cesetlerin kimliklerinin belirlenemediğini gözlemlediler. Hastane, acil yardım sağlama işlevinin yanı sıra, aynı zamanda katliamların ve işkencelerin izlerini barındıran bir mekan haline gelmiş durumda.
Bir odada istiflenmiş halde bulunan 30 ile 40 arasında cesedin ciltlerinde gözle görülür morluklar ve ezikler bulunduğu dikkatlerden kaçmadı. Bu durum, söz konusu kişilerin işkenceden geçirilerek öldürüldüğünü ortaya koyuyor. Ayrıca, cesetlerin hastaneye yakın bir zamanda getirildiği tahmin ediliyor; bu da durumu daha karanlık bir hale getiriyor.
Araştırma amacıyla hastaneye gelen farklı gruplar, çürümeye ve bozulmaya yüz tutmuş cesetlerin durumunu kayıt altına alarak kimlik tespitleri yapmayı planlıyorlar. Bu çabalar, kaybolan ve ölen kişiler hakkında bilgi edinmek adına hayati önem taşıyor. Ancak, bu tür bilgilerin toplanması ve belgelenmesi süreci, Suriye’nin karmaşık siyasi ortamı ve güvenlik sorunları nedeniyle oldukça zorluklarla dolu.
Suriye’de, devrilen Baas rejimi ve Esad ailesinin iktidarı altında, ülke genelinde pek çok işkence merkezi bulunuyor. Bu merkezlerin birçokları, yaşanan insanlık dramının izlerini üzerlerinde taşıyor. Özellikle Sednaya Hapishanesi, bu işkence merkezleri arasında en çok bilinen ve en çok tartışılan yerlerden biri. Buraya akın eden binlerce insan, halen kayıp olan yakınlarından gelecek izleri bulmaya yönelik umudunu kaybetmiş değil. İnsanlar, sevdiklerinin izini sürmek için hastanelere ve diğer kayıtlara başvuruyorlar, ancak çoğu zaman bu arayışlar sonuçsuz kalıyor.
Söz konusu durumda, uluslararası toplumun dikkatini buraya çekmek büyük bir önem arz ediyor. Suriye’deki insan hakları ihlalleri ve savaş suçlarına dikkat çekmek, adaletin tesis edilmesi adına gereken bir motivasyon olabilir. İhmal edilen bu olaylar, sadece Suriye değil, tüm dünya için bir insanlık dramı ve bu dramın aydınlatılması gerekiyor. Her bir kaybın ardında acı bir hikaye yatıyor ve bu hikayelerin ortaya çıkması, adaletin sağlanması için kritik bir adım. Bu nedenle, araştırmaların ve belgelerle desteklenen tanıklıkların önemi her geçen gün artıyor.
