Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fakih Cihat Eravcı, sıcak içeceklerin sağlıklı tüketimi konusunda önemli bilgiler vermektedir. Özellikle, demlikte veya termoslarda bulunan sıcak içeceğin bardak ya da fincana döküldükten yaklaşık 5 dakika sonra içilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Eravcı, kış mevsiminin başlamasıyla birlikte sıcak içecek tüketiminin arttığını ifade ederek, “Sadece kışın değil, her mevsimde sıcak içecekler yoğun şekilde tercih edilmektedir. Bu durum sıvı kaybını önlemek açısından oldukça önemlidir. Sağlık açısından bu konuya özellikle dikkat etmeliyiz. Hem bağışıklık sistemimizi güçlendirmek hem de enfeksiyonlardan korunmak için, sıcak içeceklerin sıcaklığına özen göstermemiz gerekmektedir. Son yapılmış araştırmalar göstermektedir ki, 65 derecenin üzerindeki sıcaklıkta içilen içecekler sağlığımıza zarar verebilir. Ayrıca, sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıklarımız varsa, bu risk daha da artmaktadır. Bu nedenle, tükettiğimiz içeceklerin sıcaklığına dikkat etmemiz büyük önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.
“DÖKÜLDÜKTEN SONRA 5 DAKİKA BEKLEMELİ”
Sıcak içeceklerin sağlıklı bir şekilde tüketimi hakkında daha fazla bilgi veren Doç. Dr. Eravcı, “Sıcak içeceklerin ağızdan başlayarak yutağa, yemek borusuna ve mideye kadar devam eden bir etkisi vardır. Sürekli sıcak içecek tüketimi, bu bölgelerde sorunlara yol açabilir. Günlük pratikte 65 dereceyi ölçme şansımız olmamakla birlikte, bir demlikten ya da termostan içecek fincana döküldükten sonra 5 dakikalık bekleme süresi, sıcaklığın 65 dereceye inmesini sağlamak için yeterlidir. Bu bilgiyi kullanarak hemen içmemek, sağlığımız için daha faydalı olacaktır” dedi.
“KANSERLEŞME NOKTASINDA TETİKLEYİCİ BİR DURUM SÖZ KONUSU OLABİLİR”
Aşırı sıcak içeceklerin sağlık sorunları yaratabileceğini belirten Doç. Dr. Eravcı, “Sıcak içecekler yutulduğunda, tekrarlı bir şekilde ve özellikle içeceğin miktarı da önemli olduğu için, çay ve kahve gibi içeceklerin fazla tüketimi yutağımız, yemek borumuz ve midemiz için zararlı olabilmektedir. Bu durum, zamanla kronik irritasyona yol açar; hassasiyetimizi azaltabilir. Devam eden tüketim, kötü hücrelerde değişimlere neden olabilmektedir. Özellikle ilerleyen zamanlarda yemek borusu, yutak ve ağız bölgesindeki kanser riskini artırabilir. Sigara ile çay veya kahve tüketimi bir araya geldiğinde, bu risk katlanarak artmaktadır” şeklinde uyarılarda bulundu.
“ÇOCUKLARDA 50 DERECENİN ALTINA DÜŞÜRMEK GEREKİR”