Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türk mutfağının dünya gastronomi sahnesinde güçlü bir konumda olduğunu belirterek, bu mutfağın uluslararası arenada yazılabilecek bir başarı hikayesine büyük bir potansiyel sunduğunu ifade etti. Ersoy, turizm sektöründeki seyahat kararlarının giderek daha fazla otantik yeme-içme deneyimlerine odaklandığını vurguladı. Bu bağlamda, Türk mutfağının hali hazırda güçlü yapısı, bakanlığın gastronomiyi geliştirmeye yönelik destekleri, Turizm Geliştirme Ajansı’nın (TGA) uluslararası tanıtım planları ve kullanıcı eğilimlerindeki değişimler gibi unsurların, gastronomi sektörünü genel turizm stratejisi içinde hak ettiği yere yükselttiğini aktardı. Michelin Rehberi’nin de bu gelişmelere kayıtsız kalmadığını, ilk olarak İstanbul ile başlayan süreçte İzmir ve Bodrum’un da dahil edildiğini kaydetti.
“Dünya gastronomi sahnesindeki etkimiz artıyor”
Bakan Ersoy, Türk şeflerinin uluslararası platformda ödül kazanmasının kendilerini gururlandırdığını belirtti. 2025 yılında İstanbul, İzmir ve Bodrum’un yanı sıra Muğla’nın diğer ilçelerine de yayılarak Michelin seçkisine dahil olma sürecinin, seçilen tüm restoranlar için hayırlı olmasını diledi. Ersoy, destinasyonların dünyaca ünlü gastronomi şehirleri arasında yer alabilmesi için hem yerel hem de dünya mutfaklarının başarılı örneklerine ev sahipliği yapması gerektiğini vurguladı.
İstanbul, İzmir ve Muğla’nın, özgün Türk mutfağının geleneksel ve modern yorumlarını sunan, dünya mutfaklarını en başarılı örnekleriyle harmanlayan birçok restorana sahip olduğunu belirten Ersoy, Michelin Rehberi’nin Türkiye’ye en büyük katkısının, bu zenginliği dünya genelinde tanıtarak yerli ve yabancı ziyaretçilere özgün gastronomi deneyimleri sunmak olduğunu belirtti. Gastronomi sektörünün, iklim, tarım ve tarihi kültürel mirastan beslenerek geliştiğini ifade eden Ersoy, İstanbul’un tarihi ve kültürel derinliğiyle, İzmir ve Muğla’nın doğal güzellikleri ile gastronomi şehirleri olarak tercih sıralarında üst sıralarda yer aldığını açıkladı. Bu zenginliğin, yeni nesil şeflerle daha da arttığını ekledi.
“Yıllık ziyaretçi hedefimiz 61 milyon olarak revize edildi”
Ersoy, Michelin Rehberi’nin önemini vurgularken, seyahat kararlarını özgün deneyimler temelli veren ziyaretçi profilinin, Michelin seçkisine dahil restoranları deneyimlemesinin sektöre büyük katkılar sağladığını ifade etti. Yerel üreticileri destekleyen bu restoranların, geniş bir ekosistem oluşturduğuna dikkat çekti.
Bakan Ersoy, Türk mutfağının binlerce yıllık tarihi ile Türkiye’nin ve Türk insanının gerçek değerlerinin tanıtımı için önemli bir diplomasi aracı olduğunu belirtti. “Gastrodiplomasi” kavramını öne çıkararak, bu kültürel mirası tanıtmak için TGA’nın düzenlediği ‘Deliciously Türkiye’ kampanyaları ile uluslararası alanda reklamlar yapıldığını açıkladı. 2024 yılının ilk dokuz ayında Türkiye’nin 49,2 milyon ziyaretçiyi ağırladığını ve 46,9 milyar dolar turizm geliri elde ettiğini bildirdi. Ayrıca, yıllık ziyaretçi sayısında yüzde 9, gelirde ise yüzde 7 oranında bir büyüme kaydedildiğini söyledi. Yılın başında beyan edilen 60 milyonluk ziyaretçi hedefinin, güçlü rezervasyon rakamları sayesinde 61 milyona yükseltildiğini aktardı.
“Tüm konaklama tesislerini sürdürülebilir hale getirmek hedefimiz”
Ersoy, mutfakların sürdürülebilirliğin sağlanmasında kritik bir role sahip olduğunu vurguladı. Türk mutfağındaki sıfır atık mantığının kültürel kodlarda yer aldığını söyleyerek, dünya genelinde turizm alanında sürdürülebilirlik standartlarını belirleyen ve denetleyen Global Sustainable Tourism Council (GSTC) ile Türkiye’nin hükümet düzeyinde imzacı olan ilk