Araştırmalara göre, günde toplam 2-3 fincan kahve tüketimi, tüm nedenlere bağlı ölümlerde %17 oranında bir azalma sağlıyor. Bu, bireylerin ortalama olarak 1.8 yıl daha fazla yaşam süresine sahip olmasına karşılık geliyor. Yani, kahve içmenin sağlığa olumlu etkileri, sadece lezzet açısından değil, aynı zamanda yaşam süresinin uzatılması açısından da belirgin bir avantaj sunuyor.
İLERİ YAŞ HASTALIKLARINDAN KORUYOR
Son yapılan çalışmalar, kahvenin bireylerin hayatına sadece yıllar eklemekle kalmayıp, bilişsel işlevleri de koruduğunu ve yaşa bağlı hastalıklara karşı bir koruma sağladığını gösterdi. Yaşlandıkça meydana gelebilecek bazı sağlık problemleri, kahve tüketimi ile azaltılırken, bu durum özellikle yaşlı bireyler için önem arz ediyor.
Bu araştırmanın yazarlarından Catia R. Lopes ve Rodrigo A. Cunha, “Kahve tüketimi, önceki dönemde zararlı bir alışkanlık olarak görülen durumdan, insan sağlığını koruyan güvenli bir yaşam tarzına dönüşerek derin bir değişim geçirmiştir” şeklinde bir açıklama yaparak, kahvenin sağlık üzerindeki olumlu etkilerini vurguladı.
GÜÇLÜ KANITLAR SAĞLADI
Yapılan büyük ölçekli epidemiyolojik çalışmalar, orta düzeyde kahve tüketimi ile Parkinson hastalığı, bazı kanser türleri ve tip 2 diyabet gibi kronik hastalıkların riskinin azalması arasında güçlü bir korelasyon olduğunu ortaya koymuştur. Araştırmacılar, kahvenin sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar hakkında elde edilen son verilerin ve bulguların, bu konuda güçlü kanıtlar sunduğunu belirtiyorlar. Yani, kahve tüketimi sadece keyif açısından değil, aynı zamanda sağlık açısından da önemli olumlu etkilere sahiptir.
Sonuç olarak, bu araştırmalar, kahvenin sadece enerji veren bir içecek olmadığını, aynı zamanda sağlıklı bir yaşam tarzının bir parçası olabileceğini gösteriyor. Günde 2-3 fincan kahve tüketiminin sağlığımız üzerindeki etkileri göz önüne alındığında, bu alışkanlığın yaygınlaştırılması, bireylerin yaşam kalitesini ve süresini artırabilir. Bu doğrultuda, kahve, besin değeri açısından da önemli bir yer tutmaya devam edecektir.