“Times of Israel” gazetesinin haberine göre, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Hamas tarafından görüntüleri yayınlanan ABD vatandaşı ve İsrailli esir Idan Alexander’in ailesiyle bir araya geldi. Herzog, esir takası ve ateşkes müzakerelerinin “perde arkasında” devam ettiğini ifade ederek, “Lübnan ile kuzey sınırı konusunda yapılan anlaşmanın ardından (Gazze’de) bir anlaşmayı kesinleştirip esirleri eve getirmenin zamanı geldi” dedi.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar’ın “Israel Hayom” gazetesinin düzenlediği güvenlik konferansındaki açıklamaları da dikkat çekti. Sa’ar, esir takası anlaşması için çeşitli görüşmelerin sürdüğünü belirterek, “Şu anda daha fazla ayrıntı sunamasam da, bir esir takası anlaşmasına doğru ilerlediğimize dair işaretler var” ifadesini kullandı. Bu bağlamda, İsrail hükümetinin esir takası ve ateşkes anlaşması müzakerelerini sürdürme konusundaki istekliliğini vurguladı.
Video Tepkisi
Öte yandan, Mısırlı ve İsrailli müzakereciler arasında bu hafta başında gerçekleştirilen görüşmelerin ardından, Hamas heyetinin, Gazze’de ateşkes önerilerini görüşmek amacıyla Kahire’ye gittiği kaydedildi. Ancak, İzzeddin El Kassam Tugayları tarafından rehine olarak tutulan İsrail kökenli ABD vatandaşı Idan Alexander’ın yayınlanan videosu üzerine Washington’dan sert bir tepki geldi. Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamada, “Eğer Hamas rehineleri serbest bırakmayı kabul etseydi, Gazze’deki savaş yarın ve belki de aylar önce sona ererdi ve Gazzelilerin çektiği acılar hemen son bulurdu” denildi. Alexander’ın videosu, ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump’ı da hedef alarak, Gazze saldırılarına son vermesi için İsrail’e baskı yapması yönünde bir çağrıda bulunmuştu.
Görünen o ki, Hamas ile İsrail arasında süregelen esir takası müzakereleri, her iki tarafın da farklı stratejiler ve baskılar altında yürütülüyor. Müzakerelerin karmaşık doğası ve sık sık değişen gündemler, tarafların uzlaşmasını zorlaştırıyor. Aynı zamanda, her iki tarafın savunma ve güvenlik konularında duyduğu hassasiyet, çözüme dair ilerlemeyi etkileyen önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.
Her ne kadar uluslararası baskılar artsa da, bu müzakerelerin ne ölçüde başarılı olacağı, daha çok iki tarafın iradesine ve uluslararası toplumun bu süreçte göstereceği dayanışmaya bağlı görünüyor. Gelişmelerin, önümüzdeki dönemde hem bölgesel dinamikler hem de uluslararası ilişkiler üzerinde yaratacağı etki merakla bekleniyor.