HANDE ATILGAN/ANKARA – Suriye’nin kuzeyindeki İdlib bölgesinde, Hay’at Tahrir el-Şam (HTŞ) ile Esad rejimi arasında başlayan çatışmalar, Halep’e kadar uzanan bir hat boyunca daha da yoğunlaşmış durumda. Bu çatışmalar, Suriye’nin sınır bütünlüğü ve terör örgütlerinin bölgedeki hakimiyet alanlarının genişlemesi ile ilgili pek çok soru işaretini beraberinde getiriyor. Milliyet, bu karmaşık durumun Türkiye üzerindeki etkilerini çeşitli uzmanlara sordu. Uzmanlar, bölgedeki gelişmelerin, Türkiye açısında önemli sonuçlar doğuracağını ve bu durumun ABD, Rusya ve Şam rejiminin tutumlarına bağlı olarak şekilleneceğini vurguladı.
Ümran Stratejik Araştırmalar Merkezinde Türkçe Araştırmaları Direktörü olan Ömer Özkızılcık, Şam rejiminin bölgedeki konumunu korumak amacıyla YPG’ye yönelik bir çekilme eğilimini sürdürdüğünü ifade etti. Rejimin, çatışmaların getirdiği belirsizlikler karşısında tampon bölgeler oluşturma ihtiyacını göz önünde bulundurduğunu söyleyen Özkızılcık, bu çatışmaların orta ve uzun vadede daha da genişleyebileceğini belirtti. Ayrıca, Astana Mutabakatı’nın geleceği hakkında, bu durumun ABD-Rusya arasındaki olası bir uzlaşmaya bağlı olduğunu iddia ederek, Halep’in muhaliflerin elinde kalması halinde Türkiye’ye yönelik ciddi bir geri göç potansiyelinin doğabileceğine dikkat çekti.
Gaziantep Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe ise Halep’teki çok aktörlü yapının devam edebileceğini dile getirdi. Gökçe, ABD’nin bu denklemin belirleyici gücü olduğuna dikkat çekerek, son çatışmaların Türkiye’nin sınır ötesindeki askeri varlığını da tehdit edebileceğini savundu. “Türkiye, Halep’in terör örgütlerinin eline geçmesini istemeyecektir” diyen Gökçe, Suriye Milli Ordusu’ndan (SMO) daha önce ayrılan bazı grupların bu çatışmalarda yer almadığını ifade etti. Türkiye’nin özellikle Tel Rıfat odaklı bir gözlem yapmaya devam ettiğini belirtti. Gökçe, Rusya’nın, HTŞ’nin bu saldırılarında Türkiye’nin destek verdiğine dair oluşturduğu algının düzeltilmesi gerektiğini de ekledi.
Uluslararası İlişkiler uzmanı Prof. Dr. Serhat Erkmen, sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmede, HTŞ’nin asıl ilerlemesinin güneye doğru olduğunu ve Hama gibi kritik bölgeleri ele geçirdiğini ifade etti. Erkmen, Esad rejiminin askeri gücündeki çöküşün, bölgedeki aktörlerin harekete geçmesine neden olduğunu belirtti. HTŞ’nin kontrol alanını iki katına çıkardığını dile getiren Erkmen, PYD’nin Şam’ın boşalan bölgelerini doldurmaya başladığını ve SMO’nun da bu süreçte bölgelerini genişlettiklerini belirtti. Sonuç itibarıyla, HTŞ ve YPG arasında bir çatışma yaşanabileceği ya da Şam’ın kontrol alanını paylaşması durumunda yeni bir güç dengesinin ortaya çıkabileceğini öngördü.