Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi California Şubesi (CAIR-CA) tarafından yayınlanan “2024 Kampüslerde Durum Raporu” başlıklı çalışma, California eyaletindeki üniversitelerde yaşanan İslamofobik olayları detaylı bir şekilde incelemektedir. Bu rapor, 2023-2024 akademik yılı sırasında yapılan bir ankete dayanmaktadır ve bu ankete yaklaşık 720 Müslüman üniversite öğrencisi katılmıştır. Raporda, anket sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 49’unun “yüksek düzeyde ayrımcılığa ve tacize maruz kaldıkları” vurgulanmaktadır.
Raporun sunduğu verilere göre, Müslüman öğrencilerin yüzde 37‘sinin dini kimliklerinden dolayı eğitimciler tarafından hedef alındıklarını düşündükleri; bu öğrencilerin yüzde 53‘ünün ise diğer öğrencilerden kaynaklanan hedef alımlara maruz kaldıklarını hissettikleri ifade edilmiştir. Bu durum, öğrencilerin eğitim ortamlarındaki deneyimlerini olumsuz yönde etkileyen bir unsur olarak ortaya çıkmaktadır.
Özellikle 7 Ekim 2023 tarihinden sonra, anket katılımcılarının yüzde 92‘sinin taciz ve ayrımcılığa uğradığını belirtmesi dikkat çekicidir. Ancak, bu dönem boyunca üniversitelerin durumuyla ilgili yapılan açıklamaların yetersiz kaldığı görülmektedir; çünkü katılımcıların yüzde 65‘i okullarının herhangi bir resmi açıklama yapmadığını ve bu konuda düzenlemeler sağlamadığını aktarmıştır. Bu, eğitim kurumlarının ayrımcı davranışlara karşı yeterince duyarlı olmadığını göstermektedir.
Ayrıca, ayrımcılığa uğrayan öğrencilerin yüzde 47‘si okul yönetimine endişelerini belirtmekten çekindiklerini; yüzde 36‘sı ise kampüs ortamında siyasi görüşlerini ifade etmekte rahatsızlık hissettiğini söylemiştir. Bu durum, öğrencilerin sosyal ve akademik özgürlüklerinin sınırlı olduğunu ve çevresel baskı altında kaldıklarını göstermektedir.
CAIR-CA yetkilileri, California’da son 30 yıl içerisinde önyargıya dayalı en yüksek şikayet sayısının bu dönem içinde kaydedildiğine dikkat çekmektedir. Özellikle Filistin’e destek vermekle ilişkili olarak yaşanan taciz ve ayrımcılık olaylarının rekor düzeyde olduğu vurgulanmıştır. Bu durum, Müslüman toplulukların yaşadığı zorlukların daha görünür hale geldiğini ve bu duyguların kampüslerde de yankı bulduğunu göstermektedir.
Raporda, ankete katılan Müslüman öğrencilerin kaynağı ile ilgili daha fazla bilgi de verilmiştir. Yaklaşık 87 kamu ve özel okuldan katılımcılar belirlenmiş olup, katılımcıların %79‘unun 18 ila 24 yaş aralığında olması dikkat çekicidir. Bu yaş grubundaki öğrencilerin yaşadığı deneyimler, sadece bireysel düzeyde değil, aynı zamanda toplumsal düzeyde de önemli sonuçlar doğurabilmektedir.
Sonuç olarak, CAIR-CA’nın 2024 Kampüslerde Durum Raporu, California’daki Müslüman üniversite öğrencilerinin karşılaştığı ayrımcılığın boyutlarını ortaya koymakta ve bu konudaki duyarsızlığı eleştirmektedir. Eğitim kurumlarının, tüm öğrenciler için kapsayıcı ve destekleyici bir ortam oluşturması adına alması gereken adımlar bulunmaktadır.
