Rize’nin Hemşin ilçesinde 15 Kasım 2023 tarihinde saat 12.02’de, yerin 12.85 kilometre derinliğinde 4.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu olay, Hemşin’in yanı sıra çevresindeki ilçe ve illerde de hissedildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, yaşanan bu deprem hakkında değerlendirmelerde bulundu. Depremin, artçı depremlerin komşu fayları nasıl etkilediği açısından önemli bir gösterge olduğunu vurguladı.
Sözbilir değerlendirmesinde, “15 Kasım’da saat 10.46’da meydana gelen 4.9 büyüklüğündeki Doğanşehir-Malatya depremi, artçı depremlerin komşu fayların tetiklenmesinde rol oynadığını göstermesi bakımından önemlidir. Bu durum, bölgedeki deprem tehlikesinin daha önce düşünülenden daha yüksek olabileceğine dair ipuçları vermektedir” dedi. Ayrıca Hemşin’deki depremin, Doğu Karadeniz gibi deprem tehlikesinin göreceli olarak düşük olduğu bir bölgede, diri fayların varlığını gösterdiğine işaret etti.
Prof. Dr. Sözbilir, 4.7 büyüklüğündeki Hemşin depreminin, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerle bağlantılı olduğunu belirtti. Doğanşehir-Malatya depremi, Çardak-Doğanşehir Faylarının kuzey ucunda gerçekleşti. Bu fay, Malatya Fayı’nın güneydeki segmentini oluşturan Akçadağ Fayı üzerinde yer alıyor. Sözbilir, bu sürecin, Malatya Fayı’nın 6 Şubat depremlerinden sonra etkilendiğini ve artık küçük ölçekli depremler üretmeye başladığını ortaya koyduğunu ifade etti.
‘YENİ VERİLER IŞIĞINDA DEĞERLENDİRME YAPILMALI’
Hemşin-Rize depremi, Karadeniz Fayı ile Kuzeydoğu Anadolu Fayı arasında sıkışan Doğu Pontid yükselimiyle ilgili bir deprem niteliği taşıdığını belirten Prof. Dr. Sözbilir, “Bu bölgede, Dokuz Eylül Üniversitesi olarak 2014-2018 yılları arasında yaptığımız çalışmalarda Trabzon ile Rize arasında potansiyel diri fay sınıfında değerlendirilebilecek fay hatları haritalamıştık. Bu alanda, gerek deniz kıyısı boyunca, gerek deniz içinde gerekse de daha güneyde dağlık alanda çok sayıda fay tespit ettik. Bu fayların bir kısmı, potansiyel diri fay sınıfında değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.
Sonuç olarak, Sözbilir, Doğu Karadeniz bölgesindeki deprem tehlikesinin bilinenden daha yüksek olduğunu ve bölgenin, yeni veriler ışığında yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Bu durum, hem yerel halk hem de yetkililer için önemli bir uyarı niteliği taşımaktadır. Depremlerin sıklığı ve büyüklüğü, bölgedeki yapıların güvenliği ve insan hayatı açısından dikkate alınması gereken kritik faktörlerdir.